İnsani, Vicdani ve Ahlaki değerlerin bittiği bir dönemdeyiz.! Öncelikle
İnsani olarak; dini, dili, ırkı ne olursa olsun savaş ve saldırı hiç kimse için
asla kabul edilemez bir durumdur. Hele ki bir hastaneyi bombalamak, bir savaşta
yapılabilecek en kötü saldırılardan biridir. Savaşta; Hastaneler, okullar,
oteller ve ibadethane…vb. yapılara dokunulmaz. Bir saldırı sırasında Halk
güvenli olduğu için bu yapılara sığınır.
İsrail’in Gazze‘deki hastaneyi bombalamasında; Yüzlerce kadın, erkek,
çocuk, genç, yaşlı… 500’ün üzerinde insan öldü ve yüzlerce insan yaralandı. Tam
bir can pazarı yaşandı. Küçücük masum bebekler, çocuklar katledildi. Tüm
dünyanın gözü önünde yaşanan bu vahşet gerçekten çok düşündürücü…Bu yaşananlar,
tam bir katliamdır, Müslüman soykırımı yapılıyor. Müslümanlar izliyor…
İsrail, Filistin’e acımasızca saldırıyor. İsrail Savunma Bakanı: “Orduda
tüm kurallar kaldırıldı. Savaşan askerler hiç bir şeyden sorumlu olmayacaklar.
Askeri mahkeme yok." demiş. Bu savaş ve devlet tanımına uymaz. Savaşın
kuralları, yasaları, hukuku ve etiği vardır. İsrail bir devlet olarak değil,
terör örgütü gibi saldırıyor.
Filistin'li Müslümanların yaşadığı esareti ve zulmü, bu coğrafyaya gidip
yerinde görünce, çok daha iyi anlıyorsunuz. Biz Kudüs’e gittiğimiz zaman,
Ramallah‘a kadar gittik. Gazze’ye yarım saat mesafedeydik. Ekipten bazı
arkadaşlar Gazze’ye geçelim dedi. Rehberimiz; “Gazze’ye girersek, geri
dönemeyiz, üç ayda oradan çıkamayız, İsrail askerleri geri çıkmamıza müsaade
etmez.” dedi.
O
zaman anladık ki; Filistinliler çok kötü durumdalar. Çaresizlik çok kötü…Allah
hiç kimseyi; ‘’Kendi Vatanında Vatansız, Kendi Vatanında Esir bırakmasın.’’ Ne
yazık ki; İsrail’in Filistinli Müslümanlara zulmü bitmiyor. Filistin toprakları
yıllardır İsrail güçlerinin işgali altındadır. Maalesef tüm dünya bu işgale
yıllardır seyirci kalmaktadır.
Üzerinden çok geçmedi; her zaman olduğu gibi geçtiğimiz Ramazanda da
İsrail güçleri Mescid-i Aksa’yı işgal etmişti. Hatta bir günde üç defa,
Mescid-i Aksa’da ibadet eden Müslümanlara ve Kudüs sokaklarında Müslümanlara
saldırıp, zulüm etmişlerdi. O zaman da Dünyadan çıkan sesler ve tepkiler çok
sönük kalmıştı…
Türkiye yıllarca; İsrail’in Filistin'i işgaline, Gazze'de yaptığı
katliamlara, Kudüs'te yaptığı zulme ve haksızlığa tüm dünyanın dikkatini
çekmeye çalıştı. Ne yazık ki bir buçuk milyar nüfuslu İslam dünyasında, en çok
tepki gösteren, en çok sesi çıkan yine Türkiye oldu.
Yahudilerin hedefi olan ve asla vazgeçmedikleri, ''Vaad Edilmiş
Topraklar'' projesine Amerika destek olmaktadır. Gazze'de Filistin'liler
yıllardır açık hapishanede yaşamakta, İsrail askerleri, onların Kudüs'e
dönmelerine engel olmaktadır. İsrail güçlerinin, Filistin'lileri; masum
sivilleri, kadın, çocuk ayrımı yapmadan, orantısız güç kullanarak, gerçek
silahlarla vurması bir katliamdır, terördür.
Tüm
dünya özellikle Müslüman ülkeler ve Arap dünyası; bu terörist ve işgalci
saldırılarından, yaptıkları katliamlardan dolayı İsrail’e dur demeli, en sert
tepkiyi vermeli, saldırıların hesabını sormalıdır.! Çünkü sıra Kudüs’e
gelecektir.
Kudüs nedir sorusunun cevabı şudur; Her Müslümanın kalbinde özel bir
yeri olan Kudüs bizim için; Mescid-i Aksa, İlk Kıblemizdir. İkinci Mescidimiz,
Üçüncü Haremimizdir. Kubbet-üs Sahra, Hacer-i Muallak, Peygamberler Diyarı,
Mirac'ın Konağıdır. Yani ''Kudüs, Arz-ı Mukaddes’tir.'' Kudüs, Mescid-i Aksa
Müslümanların Gözbebeğidir. ''Kudüs Bizim Kırmızı Çizgimizdir.'' Osmanlı’nın,
atalarımızın 400 yıl adaletle hükmettiği Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya, Filistin’e
sahip çıkalım.
Yürekten dua edelim.
Allah; Gazze’de, Mescid-i Aksa’da, Kudüs’te ve dünyanın değişik yerlerindeki
Müslümanlara zulüm eden tüm zalimleri kahreylesin. Kahrolsun zalimler, Yaşasın
hür ve özgür Filistin devleti. ''Kudüs, davasına hizmet edenlerin listesine en
sondan da olsa, adımızın melekler tarafından yazılması dileği ile...'' Hayırlı
Cumalar
Haftanın sözü; “Tüm Zalimler için yaşasın
Cehennem.!”