Kanun Numarası                    : 2634 olan Turizm Teşvik Kanunu

Kabul Tarihi                           : 12/3/1982.

SEYAHAT ACENTALARI VE SEYAHAT

ACENTALARI BİRLİĞİ KANUNU kabul   Tarihi14/9/1972

Turizmi düzenleyen iki yasanın da kabul edildiği tarihlere bakar mısınız?

Biri 1972 digeri 1982 tarihli turizm için iki önemli yasa.

Her iki yasa da zamanın şartlarına göre hazırlanmış,döneminlerine göre önemli  düzenleyici görevini yerine getiren yasalardı.

Ama artık yaşlandılar.

Çağın ihtiyaçlarına cevap verecek durumları kalmadı.

Yıllar içinde gerektiğinde ekleme çıkarmalar ve yönetmeliklerle bugüne kadar turizmi düzenlemeye esas olacak şekilde bürokratik hizmetlerde düzenleyici oldular.

Ama tabiri caizse şimdi çağın getirdigi yeniliklere ayak uyduramıyor artık bu yasalar.

Şu anda 1618 Seyahat Acentaları yasasındaki değişiklikler üzerine tartışmalar sürüyor.

Bakanlık taslağına Seyahat Acentaları itiraz etmekte.

Gerekçeleri acentalar birliğinin birkaç bölüme ayrılarak eski güçlerini kaybedecekleri yönünde yoğunlaşıyor.

Bakanlık ta,tekelleşmeye karşılık çoğulculuk içeren  yapılanma istiyor.İhtisas acentaları da kurulsun iyi olur diyor.Bu arada akçalı işlerin de değişimini istiyor.

Bence değişim şart.

Lakin her iki tarafın da ortak akılla buluşacağı çağın ihtiyaçlarına uygun bir yenilenme olmalı yasada.50 yıllık bir TURSAB  gerçeği ve bu kurumun hizmeti var.Birçok yeni Tursab'lar oluşturmanın bir anlamı yok.Hele bu kuruluşun başındaki TÜRKİYE  kelimesini çıkartmanın kime ne faydası olurki. TURKIYE Odalar Birliği de meslek kuruluşu...Onun da ismi değişsin mi?

Görünen manzarada TURSAB ta Bakanlık ta diyalogtan uzak bir araya gelemeden konuyu tartışmaya çalışıyor.Taslak yakında meclise ulaşır. 

Eski bir turizm yöneticisi olarak 1618'in bir çok eksiğinin olduğunu biliyorum.

Sahada çok çelişkili durumlar yaşanıyor. 

Rehberlerin görev ve sorumluluklarından tutun da acentaların idari zaaflarına kadar hersey sorunlu.

Yol uygulamaları,ulaştırma Bakanlığı yönetmelikleri,araç çıkış takipleri,sigorta işlemleri,rehberlik kurumunun sorunları farklı resmi kurumların her birinin farklı uygulamaları acentalara  problem yaratmakta.Bu arada Türkçe rehberlik de gündemde.Mevcut yasada en az bir yabancı dil bilme şartı var rehber olabilmek için.Simdi bu şart esnetiliyor.Oysaki Turizm Rehberlik Yüksek Okulları mezunlarının rehber olarak yetiştirildiğine göre,alt yapı oradan sağlanamaz mı?

Derli toplu her iki tarafı tatmin edecek yeni bir yasa çıkartmak o kadar zor olmasa gerek.

Bunun için de diyalog şart.

Evet değişim şart ama birlik beraberlik vazgeçilmez şart...

1972 de çıkmış bir yasa ile 2024 yılının turizm sorunlarına çözüm üretmek imkansızlığının herkes farkında...

Bir de turizmi teşvik KANUNU var 1982'de kabul edilmiş.

Günümüze kadar birçok.değişime uğramış haliyle.

Yönetmelik ve genelgelerle yeni yorumlar getirilerek turizme yönelik mevzuatı güncelleştirip hizmet sunulmaya gayret ediliyor.

1982 den bu yana her alanda olduğu gibi Turizm yatırım ve işletmelerinde de o kadar çok gelişmeler yaşandı ki,her şeyi artık yasalarda bulmak mümkün değil.En basiti belediye belgeli tesisler Turizm Bakanlığı belgeli hale getirildiler.

Bu arada konutlar da Turizm Bakanlığı izni ile bir çok prosedürü yerine getirdikten sonra Turizm hizmeti verebilecekler.

Acaba Turizm İl Müdürlükleri bunca bürokratik yoğunluğun altından kalabilecek kapasiteleri var mı?

Belediyelerin sorumluluklarına neden Turizm Bakanlığı el atar.

Bakanlık elinde bulunan işletme belgeli otelleri denetlemekle zorlanırken belediyelerin sorumluluklarını üstlenmesi çok anlaşılır değil.

Bir öneri de benden,madem Seyahat Acentaları ve Rehberlik Kanunlarında değişiklikler yapılıyor Kültür ve Turizm İl Müdürlükleri de dahil olmak üzere özellikle taşra personel gorevlendirilmelerinde de çok hassas davranılıp her önüne gelen "Turizm Yöneticisi " olmamalı.

Bunun da kurumun özelikleri iş ve işlevleri gözler önüne alınarak yeniden kriterleri belirlenmeli.

TRABZON  KAZILARI

Madem Kültür ve Turizm Bakanlığı yasalarıyla başladık yazımıza çok önemli gördüğüm bir konuyu dile getirmekte yarar var.

Trabzon'da tarihi ve dolayısıyla ilin  turizmini çok yakından ilgilendiren iki kazı çalışması başlatılmıştı geçtiğimiz  yıllarda.

Trabzon Kale içi ve Tabakhane Köprüsü altında başlatılan kazılar istenilen düzeyde ve sürede yürütülemiyor.

Kazı alanlarında şimdilik hiçbir faliyet görülmüyor.

Oysa sn Kültür ve Turizm bakanı kazıların artık 12 ay yürütüleceğini açıkladı.

Çok doğru bir karar.

Şimdi Trabzon Kültür ve Turizm Müdürlüğü başta olmak üzere bu imkandan yararlanmak için ilgili tüm kurumlar harekete geçmelidir.

Yine Kadınlar Pazarı yanındaki antik liman döneminden kalma eserlerle Akçakale’de süren kazılar ve sonrasında yapılacak düzenlemeler için de girişimler hızlandırılmalı. 

Unutmayalım tarihi bulgular turizmi geliştirmenin ana faktördür.