SON DAKİKA
SON DAKİKA


Gençlerin Necip Fazıl'la Kalepark'ta Tanışması
2.01.2024

Lise yıllarımızdı.

Gazete,dergi kitap okumayı ta o yıllardan kendimize görev bilmiştik.

Bu okuma anlama,anladığımızı yorumlama sonrasında da kendimizce sonuç çıkartma çabaları "okur yazar " olmamıza büyük katkı sağladı.

Şehre bir sanatçı,yazar, şair geldiğinde, dinlemek ve  kendisiyle görüşme isteğimiz hep olmuştur.

Türk şiirinin önemli isimlerinden eserlerini okuduğumuz ve şiirlerinden etkilendiğimiz Necip Fazıl Kusakürek'in Trabzon'a gelip konferans vereceği duyuruları vardı.

Bugün yerinde olmayan ve  Arafilboy Mahallesi'nde bulunan  Eski Evlendirme  Salonunda verecekti konferansını " üstad ".

Salon tıklım tıklım dolu idi.


İzleyicilerin çoğunluğu gençlerden oluşuyordu.

Necip Fazıl'ı ilk kez orda görmüştüm.

Ufak tefek,hareketli,yüzündeki çizgiler felsefi bir derinliğin bıraktığı izler gibiydi...Konuşurken cümlelerinin herbirini şiirlerindeki kadar özenle seçiyordu.Sakarya,Kaldırımlar gibi ruhumuzda derin izler bırakan şiirlerin şairini dinliyorduk.

Eski gazete arşivlerinde araştırma yaparken yerel gazetelerimizden 1942 tarihli  YENİYOL'DA Necip Fazıl Kısakürek'le ilgili bir yazıya rastladım.

Biliyorsunuz Necip Fazıl 1933 yılında 8 ay kadar bir süre İş  Bankası'nda muhasebeci  olarak çalışmıştı.

O nedenle Trabzon'da yaşıyordu o yıllarda...Meşhur "Yağmur" şiirini de Trabzon'un bitmeyen yağmurlarına ithafen yazmıştı.

Yine o yıllarda Trabzon'da yazdığı  "Deniz" isimli  hikayesi de bulunmakta.

8 temmuz 1942 tarihli Yeniyol Gazetesi'nde Salih Çağatay imzalı bir yazı dikkatimi çekti.

Yazının başlığı,

"MEŞHUR İMZALARI NASIL TANIDIM" idi...

Salih Çağatay'ın  1933 lerde  Kalepark'ta tanıştığı eserlerini okuduğumuz Necip Fazıl'ı 70 li yıllarda Arafilboy'daki Evlendirme Salonunda konuşurken biz de yakından tanıdık...

Salih Çağatay,kendi anlatımına göre çocukluğundan beri kültür ve sanat insanlarına ve eserlerine hayran,okuyan bir isim. 

Bu yazısında İsmail Hakkı Baltacıoğlu,Halide Nusret Zorlutuna,Reşat Nuri Gültekin,Necip Fazıl Kısakürek,Yahya Kemal ve Behçet Kemal Çağlar gibi sanatçılarla nasıl tanıştığını anlatıyordu.

Necip Fazıl Kısakürek ile tanışmaları ve aralarındaki diyaloğu Salih Çağatay yazısında anlatırken genç sanatçılar olarak  kendisinden istedikleri bir talebin niçin reddedildiğini anlatıyor:

"Bana onu ayağında kilot pantolon elinde kamış bir bastonla Kalepark'ında  güneşin batışını seyrederken gösterdiler.

Kısakürek o zamanlarda İş Bankası muhasebecisi olarak Trabzon'da bulunuyordu.Biz de "İKBAL GAZETESİ"NDE (GENÇ ADIMLAR)adındaki gençlik sayfasını yapıyorduk.

Bir arkadaş vasıtasıyla kendisinden bir şiir rica ettik.

5 lira istedi.

Tabi veremedik..."

Bilemiyoruz tabi "üstad"ın  Genç Adımlar sayfasında yayınlanmak üzere kendisinden rica edilen şiirin hangisi olduğunu?

Gençlerin beş lirası olsaydı keşke, ya da N.Fazıl rahmetli veriverseydi şiirini de  okuyabilseydik biz de.  Belki de Trabzon'da  Yağmur şiirinde belirttiği 

"Bu yağmur, kanımı boğan bir iplik, Tenimde acısız yatan bir bıçak. Bu yağmur, yerde taş ve bende kemik, Dayandıkça çisil çisil yağacak. Bu yağmur, delilik vehminden üstün, Karanlık, kovulmaz düşüncelerden. Cinlerin beynimde yaptığı düğün, Sulardan, seslerden ve gecelerden..." dile getirdiği gibi  " cinnet halini gidermek,ya da  ruhunu dindirmek için bir subay arkadaşının o yıllarda verdiği  atıyla sahilden Soğuksu tepelerine kadar mutat gezileri sırasında gelen  ilham sonucu  yazdığı şiiri de olabilirdi.

Ya da kimbilir Kalepark'ta Ganita'da gurubu seyrederken yüzündeki çizgilere sinen derin duyguların ifadesinin  satırlara yansıması idi gençlere vermediği  bu şiir...


© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap