Aydın'da bulunan bir KYK yurdunda meydana gelen asansör
kazasında bir öğrencinin hayatını kaybetmesinin ardından Rize'de de bulunan bir
yurtta da asansör yere çakıldı.
Çıkan gürültüden ötürü yurttaki bir öğrenci fenalık
geçirdi.
Neyse ki kimsenin burnu kanamadı.
Rize Valiliği’nden yapılan açıklamada idari soruşturma
başlatıldığı, Ayder Yurdu ve Rize’deki tüm yurtların asansörü ile bizzat ilgilenileceği,
yaşanan bu olayla ilgili varsa sorumluların görevden el çektirileceği ifade edildi.
Rize Valisi Sayın İhsan Selim Baydaş’ın tüm önlemleri
almak için gereğini yapacağına inancımız tam.
Bu konuda aksini düşünen yok.
Ancak sorguladığımız, eleştirdiğimiz konu ise şu; bizim
ülkemizde başımıza bir felaket geliyorsa hep vurdumduymazlık, ihmalkarlık
yüzünden geliyor.
Allah aşkına yurttaki bu asansör en son ne zaman
denetlenmiş?
Hangi çağda yaşıyoruz, bilimin ve teknolojinin en üst
seviyelere çıktığı bir çağda asansörün yere çakılması ne demek oluyor?
İnsanın aklına ihmalkarlık dışında başka bir şey gelmiyor.
Facialar olmadan, canlar yanmadan önlemler alınmalı.
Yoksa ölümler olduktan sonra olayı kadere bağlamak işin
en kolay yanı…
Sorumluluğu ve vicdanı rahatlatmaktan başka bir şey
değil.
Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Peygamberimiz
Hz. Muhammet Mustada (S.A.V.) ne diyor; ‘Önce deveni bağla sonra Allah’a
tevakkül et.’
İlla tedbir, illa tedbir…
Umarım Rize’deki bir olaydan ders çıkarılmıştır.
Tüm bölgemizdeki yurtlarda, toplu yaşam anlarındaki
asansörler sıkı denetime tabi tutular, varsa ihmalkarlık ilgili sorumlular
görevden alınır.
YANBOLU’YA YAZIK
OLDU!
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’dan bir misafirim geldi.
Otomobille Arsin’deki Yanbolu Köprüsü üzerinden
geçiyorduk ki gördüğü manzara karşısında şaşkınlığnı gizleyemedi.
Köprünün ve derenin hemen yan tarafına inşa edilen devasa
yapıyı görünce hayretler içerisinde kaldı.
Dedi ki ‘Bu ucube yapıya hangi zihniyet izin verdi?
Denizle vadinin bağlantısı kesilmiş, kaldı ki Karadeniz’de yaşanan sel
taşkınlarında bunca insan hayatını kaybetmişken dere kenarında bu binayı
yapmakta neyin nesi!’
Ben de misafirime dedim ki uzman ekibin onca uyarılarına,
bizlerin yazıp çizmesine rağmen sazı eline alan ilgili yöneticiler ne yazık ki
hatada bile bile ısrar etmekten geri durmuyorlar?
Diyeceksiniz ki yapılmadan önce neredeydiniz,
söylediğimiz gibi dinleyen kim?
İtiraz edenler günah keçisi ilan ediliyor, yatırım
düşmanı ilan ediliyorlar.
Gelinen noktada da işte böylesi rezil yapılar ortaya
çıkıveriyor.
Dışarıdan gelen yerli ve yabancı misafirler de bu rezil
manzaralar karşısında şaşıp kalarak ‘Trabzon’u betona teslim etmişler’
diyorlar.
Sözün özü, Yanbolu
Vadisi’ndeki o berbat yapı hakikaten Arsin’in, bu kentin utanç vesikalarından
biridir.
Tek kelime ile rezalet!
Neresinden bakarsanız bakın savunulacak hiçbir yanI
yoktur.
Geçmişteki acılardan, onca göz yaşından ders çıkarmak
yok, sadece rant var.
Yanbolu’yu da yüzlerine gözlerine bulaştırıp ne yapıp
edip betona gömdüler. Gerçekten üzülmemek elde değil.
Sebep olanlar ise gelecek nesiller tarafından çok da
hayırla yad edilmeyecekler…