31 Mart yerel seçimlerine sayılı günler kala hem ülke genelinde hem de bölgemizde ilginç gelişmeler yaşanıyor…

Geçmiş seçimlere nazaran bu seçimde pek de alışık olmadığımız sahnelere tanık oluyoruz.

Şöyle ki kendi partilerinden aday gösterilmeyen belediye başkan aday adayları rakip partilerden aday oluyorlar…

Önce Trabzon’dan örnek verelim, AK Parti’den Araklı belediye başkan aday adayı olan Ahmet Küçük, AK Parti kendisini aday göstermeyince Yeniden Refah Partisi’nden belediye başkan adayı oldu.

CHP’de uzun yıllar siyaset yapan ve yıllardır Beşikdüzü’nden belediye başkanlığı yapan Ramis Uzun partisi kendisini yeniden aday göstermeyince partisinden istifa ederek Demokrat Parti’den belediye başkan adayı oldu ve çok tartışıldı.

Gelelim Gümüşhane’ye…

AK Parti’nin aday olarak göstermediği genç iş insanı Abdulbaki Kara da Demokrat Parti Şiran belediye başkan adayı oldu. Örnekleri daha da çoğaltabiliriz.

Sadece Trabzon’da veya Gümüşhane’de değil, ülkemizde bu tür sahnelere bu seçim atmosferinde fazlasıyla tanık olduk.

Neresinden bakarsanız bakın, savunulacak hiçbir tarafı yok.

Partilerden teklif gelse dahi aday adaylarının bu teklifi kabul etmesi bana çok ilginç geliyor…

Bu işin AK Partilisi, CHP’lisi, MHP’lisi, İYİ Partilisi, Saadet Partilisi, Yeniden Refah Partilisi yok.

Hangi partiden olursa olsun hani nerede kaldı dava şuuru?

Önce ‘dava ve hizmet’ diyerek aday adayı olacaksınız, partinizden aday gösterilmeyince farklı bir partiden adaylığınızı ilan edeceksiniz.

Hadi diyelim aday adaylığınızı açıklamadan teklif gelen bir partiden gidip aday olabilirsiniz ancak önce bir partiden aday adayı olup gösterilmeyince kulis yapıp farklı bir partiden aday olursanız bu çok yakışık bir durum değil.

Pes doğrusu… Hiç şık değil…

Siyaset hiç bu kadar ayaklar altına alınmamıştı.

Siz böyle yaparsanız vatandaşı ağzınızda kuş tutsanız hizmet yapacağınıza ikna edemezsiniz.

Hizmetten ziyade insanın aklına çok daha faklı kavramlar geliyor…

Kişisel menfaat, koltuk kapma, hırs ve ihtiras gibi…

Artık bundan sonraki yıllarda bu tür nahoş olaylara çok daha fazla şahit olacağız.

‘Hizmet bahane, makam şahane’ anlayışı ile parti parti gezip belediye başkan adayı olmaya çalışanları sıkça göreceğiz.