Doğu Karadeniz’deki çay üreticileri bu kez çay kanunun çıkacağına inanmıştı.

Oysa hayalleri yine suya düştü.

Ne kadar da zormuş çaydaki tüm paydaşlara fayda sağlayacak bir kanunu yasalaştırmak!

Çaydaki sorunların giderilmesi için Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin katılımıyla 4 Eylül 2020'de toplantı düzenlenmişti.

Pakdemirli, tüm paydaşları rahat ettirecek ve çaydaki tüm paydaşların görüşü de alınarak Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ne çay kanun tasarısını hazırlama talimatını vermişti.

O tarihten beri sürekli toplantılar yapıldı. Tüm paydaşların görüşleri alınmaya çalışıldı.

Gel zaman git zaman yaklaşık 2 yıl üstüne ortaya bir Çay Kanun Teklifi çıkarıldı ve TBMM Başkanlığına sunuldu.

Ama ne teklif! Teklifin komisyona sunulmasıyla geri ertelenmesi de bir oldu.

Neden mi ertelendi. Günlerdir özellikle çayın başkenti Rize’de kanun teklifine tepki üzerine tepki geliyor.

Üreticisinden siyasetçisine, sivil toplum kuruluş temsilcisinden ziraat odalarına kadar kimse kanun teklifinden memnun değil.

Nasıl olsunlar ki, ülkemizin ve bölgemizin en önemli markalarından biri olan ÇAYKUR pasif duruma düşürülmüş, geleceği meçhul.

Yaş taban fiyatı ile ilgili herhangi bir madde olmadığı gibi kaderi Ulusal Çay Konseyi’nin belirleyeceği fiyata mahkum edilmiş. Bu da yine özel sektöre gebe kalmak manasına geliyor.

Yani neresinden tutarsanız tutun, Çay Kanun Teklifi her türlü elinizde kalıyor.

Gelen büyük tepkilerin ardından baltayı taşa vurduğunu anlayan yetkililer, şimdi sorumluluk almak istemiyor ve suçu birbirine atmaya çalışıyorlar.

Şimdi bundan sonra ne olacak?

Artık yapılması gereken belli.

Kimsenin memnun kalmadığı, her kesimin tepkiyle karşıladığı bu Çay Kanun Teklifinin ertelenmesi değil, geri çekilmesi şarttır.

Bir inat ve hırs uğruna yanlışta ısrar edilmemeli. ‘Ben yaptım oldu’ mantığı ile değil de ortak akla göre hareket edilmeli.

Üniversitenin ilk hazırladığı çay kanun tasarısı hem ÇAYKUR’un hem üreticinin hem de özel sektörün lehine olacaksa o tasarı yeniden gözden geçirilip Meclis’e sunulmalıdır.

Bir başka tartışma konusu ise bu çay kanunu neden çıkarılamıyor?

Neden hep can sıkıcı maddeler ısrarla teklifin içerisine sokulur?

Eli ayağı düzgün bir kanun çıkarmak neden bu kadar zor oluyor?

Ülkeler arası diplomasi trafiği bile hızlı bir şekilde işlerken bir çay kanun tasarısı uzun yıllardır neden çıkarılamaz?

Geçmiş yıllarda olduğu gibi çay kanun tasarıları yüzüne gözüne bulaştırılıp sonra neden geri çekilir anlayabilmek mümkün değil.

Ardından çay kanunu uzun yıllar bekletilir ve sadece siyasetçilerin dilinde malzeme olur.

Endişemiz yine aynısı mı olacak? ‘Biz hazırladık, siz beğenmediniz’ deyip uzun yıllar yine çay kanunu rafa mı kaldırılacak?

İnsan sormadan edemiyor, yoksa işin içerisinde başka amaç mı var?

Umarım bu kez bu kanun devlet meselesi haline getirilmeden bir an önce çözülür ve bölgemizdeki yüz binlerce vatandaşımızın yüzü güldürülür.