Bu aralar bana çok iyi gelen
aktivite, eğer siyaseten bir yoğunluğum yoksa, bir arkadaşımla kahve içip
sohbet etmek oluyor; ve onlarla yaptığım sohbetlerde, genelde köşe yazımın
konusunu oluşturuyor
Son günlerde yaptığım sohbetlerde
üç başlığın insanları çok fazla yorduğunu gördüm.
1- Aile
2- Gelecek
kaygısı
3- Güvenlik
İnsanları dinlemek, yürüdüğü
yolları onunla beraber geçmek, kendilerini anlatırken hayatlarının
dönemeçlerinde yaşadıklarını duymak, bazen insanı çok şaşırtıyor. Oysa dışardan,
ne kadar da sorunsuz ve her şey güllük gülisanlıkmış gibi gözüküyor.
Arkadaşlarımı dinlerken, insan
olarak birbirimize, ne kadar ihtiyacımız olduğunu ama birbirimize de ne kadar ÖZENLE
uzak durduğumuzu görüyorum. Oysa birçok konuda, ne çok ortak noktamız var.
Erkek egemen dünyamızda, aile
ilişkilerinde ne çok sorunla karşı karşıya kalınıyor.
Dün arkadaşımla sohbet ederken “Havva
aile içinde, erkelerin hataları 40’a bölünürken, kadınların hataları 40’la
çarpılıyor” dedi. Çocukken bir kez bile saçımı okşamayan babam, gözlerimin
içine inatla bakmayan, ne istediğimi bir kere bile sormayan babam, aramızdan
ayrılıp bu dünyadan gittikten sonra, erkek kardeşim de kendini her şeyin sahibi
sandı. Çok büyük sorunlar yaşıyoruz Havva”
Bizler, kız çocukları olarak hiç
16 ya da 18 yaşında olmadık. Bizden hep 30 yaş olgunluğunu istediler. Hiç hata
yapma, şımarma şansımız olmadı.
Sesimizin gür çıkması, hep ayıp
olarak algılandı. Bugün neden susturuluyoruzun cevabı, aslında ataerkil dediğimiz
aile yapısında, hep sus ve sen ne anlarsın değil midir?
Kadınlar, karanlıkla, çocukluklarında,
genç kızlık dönemlerinde ailelerinde tanışıyor.
Çünkü aileler, kız çocuklarına
küçülmeyi öğretiyor, gözükmemeyi öğretiyor.
Kızlara, sevimli, nezaket dolu
olmaları öğretilirken, erkek çocuklarına bunlar öğretilmiyor.
Kız çocuklarına, sürekli
savunulması gereken varlıklar gibi davranıldığı için, arkadaşımın erkek kardeşi
de babasına ait her şeyin, kendisine ait olduğunu zannediyor; işte sırf bu
yüzden, kadınların savunulmaya ihtiyacı yoktur, erkekte kadında eşittir. Her
konuda.
Ama değer görmeyen ve değer
gösterilmeyen kız çocuklarından, her zaman annesine, babasına, abisine,
kocasına saygı göstermesi bekleniyor. Oysa siz anne, baba olarak kızlarınıza
saygı göstermediniz ki?
Defoların yıprattığı insanlık,
NEZAKETİ SADECE KADINDAN BEKLEYEREK, nezaketten uzak uçuşlarda. Sökükleri bile dikmeyi,
kadınlardan bekleyen insanlık, bozdukları iğne ile söküklerin tamirini yine
kadından bekliyor.
Biz bugünlerde, kazanılan hakkını
almaya çalışan arkadaşımın, pes ettirmeye, tuş ettirmeye çalışanlara karşı
duvar gibiyiz.
Arkadaşımdan vazgeçişler
isteniyor. O hakkından vaz geçerse, kendinden de vaz geçer. Hak ettiğinin
karşılığını istemesin diye, yoluna olmadık taş koyanlara karşı durmayı, elimden
geldiğince anlatmaya çalıştım. Hukuk dedim, hak dedim dedim de dedim.
Bu olaylar, herkesin başında olan
ya da başından geçen olaylar. Ama sonuçları görmezden gelince unutmayın!
Olumsuzluklar hep üst üste yığılır, altından kalkamazsınız.
İnsanlığa yeniden bir format
atmak lazım. Yeniden fabrika ayarlarına dönmek için.
Virüsleri silmeli, hackerlar
temizlenmeli ve daha nice yabancı sesler, kötü amaçlı kullanımlar ortadan
kaldırılmalı.