SON DAKİKA
SON DAKİKA


Cinayet
15.10.2023

Tanrı düşmanlarıma acısın ve merhamet göstersin; çünkü ben göstermeyeceğim. General Marshall

Savaşta yasalar susar. Marcus Tullius Cicero

Savaş, kimin haklı olduğuna değil, kimin güçsüz olduğuna karar verir. Bertrand Russel

Sanırım hayvanlar tek bacaklı, insanlar ise üç bacaklı olana dek, kötülükler bitmeyecek, bu da benim sözüm. İçimde susmak bilmeyen ve sürekli yaz diyen bir ses var. Kötülüklerin, kötülerin son bulması için sürekli konuşuyor, hiç susmadan.

Küf tutmaya yüz tutmuş insanlık, kendilerini savcı, hâkim, yasa kabul edip hesap kesiyor.

Öldürüyor, işkence ediyor, bombalıyor, sakat bırakıyor…

Hayatımızın kurgusunu, maalesef artık küresel güçler belirliyor.

İsrail’de, Filistin’de ölen insanlar için, senaryoyu yazanlar, sadece kin ve nefretle bu senaryoyu yazdı. Ve ortalığı kan gölüne çevirdi.

Sanırım masallarda ki hepsi mesut ve mutlu yaşadılar cümlesi, artık bu yüzyılda ve gelecekte olası değil, hayaldir.

Bilerek ve isteyerek insanları katletmek, nasıl bir psikopatlıktır.

Akşamları haberleri izlerken, üzerimize adeta kan sıçrıyor. Üzülüyorum o insanların her şeyi yarım kaldı diye, sevdiklerini kaybettiler diye, ne yapacaklar diye... Çoğunun kalbi artık çarpmıyor. Hoş kalbi çarpanlarda, adeta taş kesmiş gibi. Taştan bir kalbe hangi adaleti anlatabilirsin ki? Çivisi çıkmış bu dünyaya, tekrar çiviyi çakacak kim kaldı ki?

Bilerek ve isteyerek yüzlerce insan öldürene, insan mı denir, ne denir?

Kimin sözü bilmiyorum ama bir makalede okudum “Demokrasinin anahtarı yoktur; çünkü özgürlüğün bütün kapıları açık olduğu zaman demokrasi vardır” acaba insan hakları ne zaman, insanlar için hazır olacak. Gerçekten uğruna beyannameler yazılan bu haklar, bir gün hayat bulacak mı?

Savaşın çocukları olmak.

Dışarıda bombalar patlarken, endişe, korku, panik ve ne olacak korkusu ile beklemek. Tüyler ürpertici.

Çocuklar ölümü bekler mi?

Savaş mağduru çocuk ifadesi ne kadar acımasız bir ifadedir, çocuk ve savaş bir arada olmamalı. Biri çiçek diğeri kan ve gözyaşı.

Bugün savaşın çocukları, eğer hayatta kalırsa, kendi hayatlarından, geriye doğru yolculuk yaptıklarında neler görecekler ve söyleyecekler?

İlkel savaşın yaşandığı kıyılara çocukların vurduğu, elleri, bacakları yüzleri bombalarla parçalanmış çocuklar, Müslüman’ı, Yahudi’si, Hıristiyan’ı bu savaşların nedenini anlar mı?

“Hayatta kalan tür, ne güçlü, ne de zeki olandır. Hayatta kalan tür, değişime en iyi ayak uydurandır” demiş Darwin. Kapitalistler ayakta kalmayı değişimle, yeni topraklara sahip olma ve hep benim olsun arzusuyla yaşıyor ve öldürüyor.

Bizler gökten inen melekler değil, yerden yükselen maymunlarız. Şu anda “Maymunlar Cehennemini” tekrar izlerken, bu yazıyı yazıyorum. Maymunlara yapılan işkenceler sonucu, gücü ele geçiren maymunların, insanlığa karşı yaptığı zulümle, insanın, insana yaptığı zulüm arasında, hiçbir fark göremiyorum.

Savaşın ortasında ki çocuklar, ister Müslüman, ister Yahudi, ister bilmem ne, her gün öfkeli hava muhalefetleri ve acımasız rüzgarlarla çarpışıyor.

NEREDE BİR ÇOCUK ÖLÜYORSA, BİLİN Kİ ORADA İNSANLIK YOK OLMAYA BAŞLAMIŞTIR. ARTIK ŞEYTANLARIN MELEKLERİ KATLİ DURSUN. YETER!

Ulu Önder Atatürk “Milletin hayatı tehlikeye girmedikçe, Savaş bir cinayettir “demiş. Bundan büyük söz var mı? Nokta

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap