Onlarca kamera çekmiş, arkadaş yumruk değil tokat attım diyor…

Bir de “niyetim hakeme tükürmekti” diyor pişkin, pişkin.

Özrü kabahatinden büyük, sanki öyle olsa “tamam o zaman” diyeceğiz.

Aslında işin özü iktidar destekli olmak ve güç zehirlenmesi ile ilgili…

Bir gün bakıyorsun Soma’da tekme atıyor, bir gün bakıyorsun Ankara’da hakeme kroşe.

Hakeme yumruğu koy, gözünü morart ama ondan önce de hastaneye koş, pişkin pişkin.

Bence bu adamcağıza kendini dövdürüp hem de hastahanelik ettiği için hakem Halil Umut Meler’e hemen soruşturma açılmalı…

Siz ne bekliyordunuz iktidar partisi kurucu üyesinden?

Suçunu kabul edip, özür mü dileyecek?

Oldu canım, onu bulamazsam helva ekmek alayım mı…

ŞEYH SAİT’İN ADINI VERMEK

Bu ülkede bunu da gördük, bir vatan haininin adı bulvara verildi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin yeni yapılan bulvarına kayyum atanan başkanı tarafından “Şeyh Sait Bulvarı” ismi verilmiş.

Buna bir tek Ümit Özdağ ve partisi tepki göstermiş, ya da ilk diyelim.

Ama enteresan bir biçimde Özdağ’ın göreve ve tepkiye çağırdığı iki parti: CHP ve MHP!

Diyarbakır’a kayyum atayan kim; AKP…

Özdağ yerden göğe haklı arkadaşlar, çünkü o da biliyor AKP; Diyarbakır’daki seçim kampanyalarında “Her evet Şeyh Sait’in ruhuna bir Fatiha’dır” (2018) diye afiş asanların partisidir.

Gerçi tepkilerden sonra pankart toplatılmış ama kentin her yerine asılmıştı tek değildi.

Gündeme getiren Ümit Özdağ’ı tebrik ediyor, kayyum belediyesinin de bu yanlıştan dönmesini bekliyorum…

ECEVİT’İN ADINI VEREMEMEK

Bizim dönemimiz, Volkan abi belediyesi…

5 Kasım 2006 tarihinde eski Başbakanlarımızdan ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit vefat etmiş, Trabzon DSP İl Başkanı o zamanlar Sibel Suiçmez.

Kendisine taziye ziyaretinde bulunan AKP İl Başkanı Muhammet Balta, Ecevit adının Trabzon’da da ilelebet yaşatılması için Suiçmez’e teklifte bulunarak bir bulvara veya caddeye isminin verilmesini öneriyor.

Elbette konunun muhatabı o zamanki CHP’li belediyenin başındaki Volkan Canalioğlu.

Bendenizde yanında başkan yardımcısı…

Birkaç gün sonra yerel gazeteler bir başlık atıyor; “Canalioğlu: Ecevit adını gitsin Zonguldak’ta yaşatsınlar…”

Gazeteciler sormuş, Volkan abi de bu cevabı vermiş!

Ben şaşırmıştım, sordum bana da aynı cevabı verdi ikili konuşmamızda…

Ne acı değil mi?

Asıl acı, CHP’nin 3. Genel Başkanı “Ecevit” ismine çekince koyan o Volkan abi daha sonra o CHP’den önce İl Başkanı sonra Genel Başkan Yardımcısı, sonra birinci sıra kendine kapalı milletvekili adaylığı ve ardından milletvekilliği yaptı.

Şimdi çağırın gelsin yine adayınız olsun, şaşkınlar…

ENFLASYON+KUR+FAİZ

Yani arkadaş ne yapacağımız şaşırdık kaldık!

Parayı faize atsan enflasyon var,

Döviz alsan bankalarda makas var,

Enflasyondan korkup harcama yapsan kredi kartı faizleri var.

Allahtan bir ekonomist tarafından yönetiliyoruz da batmadık…

BİLİM MERKEZİ

“Özdemir Bayraktar Planetaryum ve Bilim Merkezi” kentimize hayırlı olsun.

Yıllar önce Eskişehir’de böyle bir Bilim Merkezini gezmiş, incelemiştim.

Ve hayran kalmıştım…

Yıllar sonra Trabzon’da açıldı, bize de alkışlamak düşüyor.

Gerçi on yaşında bir çocuk bile doları takip ediyor, kitap alamıyorum, babamdan para isteyemiyorum diyorsa günümüzde herkes geçim derdine düşmüş demektir.

Karnını nasıl doyuracağını, nasıl geçineceğini düşünen insan bırak bilimi normalde dersine, normal hayatına ilgi gösteremez.

Ama yine de bilimde merak ve sorgulama var olduğu düşünülürse bir artı olacağından şüphem yok.

Emeği geçenlere teşekkürler…

UZUNGÖL’E MİLLET BAHÇESİ

Gerçekten müthiş bir milletiz…

Sen önce binlerce dönüm doğanın bahçesini yok et sonra elli dönüme çim ek, olsun sana millet bahçesi…

İşine karışmak gibi olmasında asrın liderine bir teklifim var.

Nasıl olmazsa Araplar istila etmiş Uzungöl’ü.

Millet bahçesinden vazgeçin, oraları gelin Katar bahçesi yapın.

Etrafına da dikersiniz rezidansları olur biter, nasıl fikir? 

Büyük insanlığın toprağında gölge yok,sokağında fener, penceresinde cam, ama umudu var büyük insanlığın, umutsuz yaşanmıyor…

Nazım Hikmet 

ÖZLÜ SÖZLER

•  Bu dünyada insanlar bir kere aldatılınca gerçekten bile şüphe duyarlar.

Hitopadesa

•  Bu dünyaya istediğimiz gibi gelmedik, bu dünyadan istediğimiz gibi gidemeyiz

Ömer Hayyam

• Öğretmek, iki defa öğrenmek demektir. özler

J.Joured

• Sanatın vazifesi, tabiatı kopya etmek değil, tabiatı ifade etmektir.

Balzac