Türkiye ekonomik cenderede ve zengin-fakir düzleminde hoyratça savruluyor. Bu cendere birçok hikayeyi yazdırıyor vatandaşa… İşte kıssadan hisse misali yaşanmış hikayelerden biri:

Son beş yıldan beri çöken ekonominin binlerce kurbanından biri, elinden benzin bidonuyla çatıya çıktı, benzini üstüne döktü, telefonla gazeteleri ve TV’leri arayıp kendini yakacağını söyledi, navigasyonla adresi de attı.

Fakat bekle bekle gelen yok, aşağıya baktı, o caddeden araç bile geçmiyor. Bağırıp çağırdı ama nafile…

Siz mi bana bakmazsınız, aldı bidonu eline, sokağa indi. Yine kimsecikler ona bakmıyor.

“Bak yakarım kendimi ha” dese de kimse ilgilenmedi.

Kalktı caddeye çıktı, ilgilenen yok…

Baktı ki yine olmadı…

Attı bidonu çakmağı elinden, “Açım herhalde, kendimi yakmayacağım, sesimi duyan yok mu?” diye bağırdı.

Belli ki çaresizlik bunalıma sokmuştu onu.

Çok rahat kendini yakabilirdi ama geride kalan çocukları ona engel olmuştu.

Boynunu büktü ve yine açbiilaç ve işsiz hayatına geri döndü…

*

Şimdi bir insan durup dururken niye bunalıma girsin?

Baba uzun zamandır işsiz, en kötüsü de aç…

Eline bir ekmek alıp götüremiyor çocuklarına…

Bitmiş, tükenmiş…

Utanıyor çevresinden.

Gururu ve onuru kırık.

En kötüsü artık sesini duyan da yok…

Belki sesini duyurur diye kendini yakmaya kalktı, bu kez bekledi “Niye kendini yakıyorsun” diye soran olmadı.

Bir tarafta Monako’da ıstakoz yiyenler... Diğer tarafta 500 bin liralık Rolex takanlar... Jakuzili makam odaları... Ejder meyveleri... Yazlıklar... Kışlıklar... Diğer tafta ise evine ekmek götüremeyen o koca yürekli babalar…

ADALET DEDİĞİN BÖYLE OLUR

Kanada’da ihtiyar bir adam ekmek çalmaktan tutuklanıp mahkemeye sevk edildi.

Yaşlı adam suçunu itiraf etti.

Ve yaptığı hatayı şu sözlerle açıkladı:

"Çok acıkmıştım, neredeyse açlıktan ölecektim."

Hakim şuna hükmetti:

"Sen hırsızlık yaptığını biliyorsun ve ben senin on dolar tazminat ödemene hükmediyorum.

Bu parayı ödeyemeyeceğini bildiğim için senin yerine ben ödeyeceğim."

Duruşma salonunda herkes susmuştu, hakim cebinden on dolar çıkardı ve ihtiyar adamın tazminatı olarak hazineye götürülmesini istedi.

Ardından ayağa kalktı ve salondakilere hitaben: "Hepiniz suçlusunuz ve her biriniz on dolar ceza ödemelisiniz zira sizler öyle bir şehirde yaşıyorsunuz ki ihtiyar bir adam açlıktan hırsızlık yapmak zorunda kalıyor” dedi.

Duruşma salonunda 480 dolar toplandı ve toplanan parayı hakim, ihtiyar adama verdi.

Ve sözlerine şunu ekledi:

"Eğer medeni insanların yaşadığı bir şehirde fakir görürseniz bilin ki o şehrin yöneticileri halkın malını çalıyorlar.”