Cahillik mi dersiniz, yoksa “çokbilmişlik mi?”
Bilmiyorum, adını siz koyun... Türkiye bu iki kelime
yüzünden, COVİD-19’a teslim oldu.
Dost sohbetlerinden, toplu aile meclislerinden, altın
günlerinden vazgeçemedik.
“Düğünler halaysız, horonsuz” olmaz dedik...
Tüm bu “keyfi” sebepler yüzünden binlerce insanımızı,
yakınımızı, sağlıkçımızı kaybettik.
Hepimiz potansiyel katiliz...
Yalan mı?
Sağlıkçılarımıza “güveniyoruz” dedik, sonunda onları da
isyan noktasına getirdik.
“Boğuluyoruz” dediklerinde el vermedik.
Artık “nefes” alamadıklarını görmedik.
Gezdik, tozduk, hasta olduk, hasta ettik... Maske takmadık,
taktığımız maskeyi de çıkarıp yere attık. Gelin acı gerçekle yüzleşelim;
“YAŞATMAK” için, yaşamaya çalışanları yıldırdık...
En riskli onlar,
en önde onlar,
ölenler onlar...
En kritik hastaya bile gözlerini kırpmadan yaklaşıyor,
hiçbir durgunluk göstermiyorlar.
Bu fedakarlığın maddi ve manevi bir karşılığı olabilir mi?
Sağında COVİD testi yapılırken, solunda öğle yemeğini hızlı
hızlı yiyip hastaya yetişmeye çalışan doktorlar gördük...
Mart ayından bu yana “maske,
mesafe, temizlik” uyarısı yapan sağlıkçılara şahit olduk...
Evet, bu isimler yanı başımızda, gazetemizin yazarları...
Bir yanda Dr. Ebru Emel Sözen...
Diğer yanda Dr. Ebru Sivri...
Her yazılarında “çağrı” var. Her yazılarında “Kendinizi
koruyun” mesajı var...
Ne yapsınlar?..
Tek dertleri bizleri korumak ve kurtarmak…
Sağlıkçıları robot sananlar, onların evlerinde anne-baba,
“İNSAN” olduklarını unutanlar var...
Yazık günah değil mi?
Kurtuluş savaşında değiliz, ama milli mücadele veriyoruz…
Kime, neye karşı?
Kendimize, cehaletimize ve çokbilmişliğimize karşı!..
Şimdi de verilen ilaçların “yan etkisi” tantanası çıktı.
Herkes, doktor olmaya soyundu...
Herkes kendine reçete yazıyor, cahillik kazanıyor, ölüm kol
geziyor.
Bakın cahillik ve çokbilmişlik nelere mal oldu...
İŞTE TABLO ORTADA…
Op. Dr. Ömer Akalın’ı, Dr. Pehlivan Kahraman’ı, Dr. Cemil
İşiaktır’ı, Dr. Tuna Doğan’ı, Dr. Abdurrahman Demir’i, Dr. Engin Ünaldı’yı,
Ahmet Aydın’ı, Refik Ceylan’ı, Turgut Erkutlu’yu, onlarca hemşiremizi, sağlık
çalışanımızı, buna bağlı olarak önceki gün itibariyle tam 14 bin 129 insanımızı
kaybettik.
Soruyorum...
Kaybettiklerimiz ve şuan itibariyle gece gündüz çalışan
sağlıkçılarımızın
HAKLARI BİZLERE HELAL MİDİR?..
Yapılması gerekenler ortada:
-Maske tak.
-Mesafeni koru.
-Temiz ol.
-İşin yoksa evden çıkma...
-Kendini koru, ülkeni kurtar!