Muharrem İnce, müthiş bir “İÇ SİYASETÇİ…” “Ben hiç konuşmuyorum” dese de hep gündemde…
İnce eliyor, sık dokuyor! “Ha konuştum, konuşuyorum”larla işi daha da heyecanlı bir hale getiriyor.
Kendisi, durup durup gündemi bir çırpıda değiştiren isimlerden.
Fakat dedim ya “İÇ SİYASETÇİ…”
İç siyasetçi derken, parti içi siyasetten bahsediyorum.
Sadece kendi partisinin gündemini değiştirecek argümanlarla vatandaşın karşısına çıkıyor…
Bu yol aydınlığa çıkar mı? Bilmem…
Parti kurar mı? Sanmam…
Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun en büyük rakibi kim derseniz?
Hiç düşünmeden Muharrem İnce’yi işaret edebilirim…
Neden mi?
Rakip oldukları kurultayı unuttuk mu?
Birbirlerine karşı söyledikleri sözleri?...

İnce, 2018’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananların perde arkasını anlattı. Dedi ki; “Kemal Bey’in adayı Abdullah Gül’dü. Planı Akşener bozdu…”
Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday planlamasında Muharrem İnce’nin olmadığı “Gel bakalım Muharrem” demesinden belliydi!
Ki, Muharrem İnce’nin de dediği gibi, “Gel bakalım Muharrem”de kaybettik!
Tam da böyle oldu…
Seçim bitti, sandık kaldırıldı…
Fakat, ikisi arasındaki hesap bitmedi.
Görünen köy kılavuz istemez…
Eğri oturup, doğru konuşalım!
Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’yi parti içinde yalnızlaştırdı.
Ona yakın isimleri parti dışına itti…
Parti içinde esamesi okunmayacak duruma gelen İnce ise “Parti kuracak” iddialarıyla gündeme bomba gibi düştü…

Tam Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylıklarının yüksek sesle dile getirildiği şu dönemlerde…
İnce “Ben buradayım…” dedi!
“Yüzde 31’i 51’e tamamlayacağım” ifadesiyle kendisinden soyutlanmış CHP kadrolarına mesaj verdi… Kemal Kılıçdaroğlu’nu “İNCE” bir siyasi manevrayla birlikte baskı altına aldı.
2023 seçimleri için daha şimdiden sahaya indi.
Diyarbakır’a gideceğini, Rize’de çay toplayacağını söyledi…

Peki bu işin sonu nereye varır?..
Muharrem İnce, parti kurmaz.
Emek verdiği, kavgasını ettiği partisi CHP’den ayrılmaz…
CHP’nin mevcut oylarını bölemeyeceğini tahlil eder.
O iyi bir siyasetçi ve ne zaman nerede, nasıl hamle yapacağını çok iyi bilir.
Fakat, “Hadi gel genel sekreter ol…” gibi görevlerden birini üstlenip sesini kısmaz.
CHP’de kendisine verilen bir görevle kıyıda köşede kalmaz.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu baskı altına almadan durmaz…
Aslında bu olağan bir durum…
Aday olmak isterse, işte meydan!
Önce parti içinde, sonra dışında mücadele vermeli… Veriyor da!..
Kılıçdaroğlu’na rağmen 2023’te yeniden Cumhurbaşkanı adayı olur mu?
Olur mu olur.
Neden olmasın?
Bu bir BYPASS hareketidir!