SON DAKİKA
SON DAKİKA


Aman Bre Deryalar
5.05.2018

Nisan ayı bizim için havaların ısınmaya başlaması ve bunun getirdiği mutluluk demekken, Karayipler’de durum artık nefes alınamayacak zamanların gelmeye başlaması demekti ve stresliydi. Bunu soluduğumuz havanın yoğun buharından, kendini bulutların arkasına gizlemiş güneşin gözlerimizi açmamıza engel olan yoğun ışığından ve kişisel olarak da benim kafama balyoz gibi inmeye başlayan migrenimden anlıyordum. “Havana’da Nisan böyle” dedi Alex. “Burada olduğunuz dönem nefes alınabilecek son zamanlar, bundan sonra artık dışarıda olmak sadece bir zorunluluksa yapılacak bir şey olmaya başlayacak!” Birkaç gün önce rehberimiz olarak tanıştığımız ancak arkadaşımız olması çok da uzun sürmeyen Alex’le Havana’nın ünlü Hz. İsa heykelinin olduğu tepeye doğru tırmanırken, karşılıklı olarak İspanyolca - Türkçe kelimeler öğreniyorduk. Tepeye vardığımızda Alex kenara çekildi. Onun için defalarca geldiği ve belki de sıkıcı olan bir yerken, yüzlerce turist Havana’ya kuş bakışı fotoğraf çekme yarışında görünüyordu.

Küba’nın artık küresel politikalara yavaş yavaş ısınıyor olmasının etkisiyle, orjinal halini son kez görmek isteyen binlerce turist gibi biz de koşarak oraya gitmiştik ve çok heyecanlıydık. Havada onlarca farklı dilden uçuşan kelimeler vardı. Ama derinlerden gelen bir ses diğer hepsini bastırdı: “Aman bre deryalar, kanlıca deryalar, biz nişanlıyız...!” Gülümseyerek o yöne doğru baktım. Şişman, kısa boylu, beyzbol şapkalı ve bıyıklı bir amca Havana’yı olabilecek en yüksek yerden seyrederken keyifle sallanarak türküsünü söylüyordu. Bir Rumelili ile konuşacağıma emin olarak yanına gittim. “Havana’da vatan rüzgarı esti dayı, sağ olasın” diye söze başladım. Oldukça şiveli ama net bir Türkçe ile gülümseyerek “Ben orayı hiç görmedim, o rüzgar senden esti” diye cevapladı. Türkiye’de hiç bulunmamış, Rumeli ile tek ilgisi dedesinin bu türküyü öğrendiği Trakyalı arkadaşı olan, hiç de fena olmayan bir Türkçesi bulunan; dahası, babası seneler önce Türkiye’den ABD’ye göçmüş, Los Angeles’ta yaşayan ve tatil için Küba’ya gelen bu Ermeni abimize “Peki, bu türkü nerden çıktı şimdi?” diye sorduğumda aldığım cevap; “İnsan mutlu olunca vatanına koşuyor oğlum; hepimizin vatanı da çocukluğudur!” oldu.

Mutlu olduğunda hayatı boyunca hiç bulunmadığı bir coğrafyaya ait bir türküyü bir Amerikan vatandaşının diline dolayacak kadar özel ve güzel olan vatanımızda, arsızdan uğursuzdan uzak nice güzel yüzyıllarımız olsun...

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap