SON DAKİKA
SON DAKİKA


Vatandaş ekmek siyasiler koltuk derdinde
23.06.2022

Ülke olarak birçok sorunla mücadele ediyoruz.

Ekonomik kriz, adaletsizlik, kadın cinayetleri, mülteci sorunu gibi…

Belki de bunlar güzelim ülkemiz için aşılması imkansız olmayan fakat nedense bir türlü çözülemeyen problemler. Bunun yanında şahit olduklarım ve bire bir kendi yaşadıklarım daha çok acıtıyor canımı…

Örnek mi?

Dün para çekmek için bankamatiğe gittim. Yaşlı bir amca kartını bana verip, “Bana yardım eder misin evladım” dedi, “Tabii ki” dedim. Bu emekli amcamızın hesabına yatan sadece 2.600 TL idi. Ve aynı amcamız “Borcum var, bu parayı oraya vereceğim” dedi. Şimdi, Türkiye’de bunun gibi binlerce örnek var. Günümüz şartlarında 2.600 TL ile geçinmek mümkün mü? Bu ev masraflarının yanında bir de borç ödeyecekler. Yazık, vallahi de billahi de yazık!

Devlet büyüklerimiz de çıkıp, “Ülkede aç filan yok” diyor. Siyasilerimiz koltuklarını bırakıp sokağa inerek, vatandaşın haline bir baksalar, aç var mı yok mu anlarlar!

Diğer taraftan ülkemizin kanayan yarası olan adalet sistemimize dikkat çekmek istiyorum. Muğla'da, üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i boğduktan sonra varile koyup yakan Cemal Metin Avcı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Ceza 'haksız tahrik'le 23 yıla indirildi. Karar, tüm çevrelerce tepki ile karşılandı. Nasıl karşılanmasın ki. Düşünün; bir kadını, bir insanı önce boğup sonra varile koyup yakan bir zihniyete mahkeme nasıl oluyor da ‘Haksız tahrik’ indirimi uygulayabiliyor? O indirimi bu indirimi derken katiller elini kolunu sallayarak aramızda gezmeye, kız kardeşlerimizi, çocuklarımızı, eşimizi dostumuzu tehdit etmeye devam edecek. Ve biz bu ülkede adaletten bahsedeceğiz öyle mi? Öldürdünüz, adaleti tamamen öldürdünüz?

Hz. Ömer’in bir tırnağı olabilseydiniz keşke. En azından bunun için gayret gösterebilseydiniz.

Ve yıllardır ülkeyi maddi manevi çıkmaza sürükleyen mülteci sorunu…

Dün şöyle bir haber okudum; İçişleri Bakanı Yardımcısı İsmail Çataklı, Türkiye’ye gelen ve kayıt altına alınan 122 bin Suriyelinin kayıp olduğunu belirterek, 'İki yıldır aradık, taradık yoklar' dedi. Çataklı, şunları söyledi: “Bizdeki 3 milyon 760 bin Suriyeli maksimum rakamdır. 8-10 milyon şehir efsanesidir. Bunun içerisinde askıya aldığımız 122 bin kişi de var. Bunları iki yıldır aradık, taradık, hiçbir yerde bulamadık, adreslerine gidip baktık, yoklar. Hiçbir kurumla temas etmediler, işlem yapamasınlar diye askıya aldık. 2016'dan bu yana 667 bin 854 kişi batıya geçiyor, tek tek kontrol ettik. Şu anda yerinde olmadığını tespit ettiğimiz de var. Suriyelinin Türkiye'de kayıtsız olma ihtimali sıfırdır.”

CHP Kırklareli Milletvekili Türabi Kayan da yaptığı açıklamada, “Geçen hafta Kırklareli'de sınırdan 20 kilometre uzakta yolda yürüyen kaçaklara rastladım. Binlerce kilometreyi aşıp buralara kadar geliyorlar. Bulgaristan'a geçememişler İstanbul'a gidiyorlar, jandarmaya haber verdim” dedi.

Şimdi biz hangisine inanalım?

Ekonomi için, “Büyüyoruz” nidaları atan Hazine ve Maliye Bakanımıza mı?

Adalet için, “İyi hal indirimini kaldırın” diyerek çağrıda bulunan ama nedense bir türlü çağrısı karşılık bulmayan Adalet Bakanımıza mı?

Ya da mülteci sorunu için olumlu tablo çizen diğer devlet büyüklerimize mi?

Karar sizin.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap