Eyvah! Ne yer, ne yâr kaldı,

Gönlüm dolu âh ü zâr kaldı. 

Şimdi buradaydı, gitti elden 

Gitti ebede gelip ezelden. 

Ben gittim, o hâksâr kaldı,

Bir gûşede târmâr kaldı;  A:T.

Evet, Abdulhak Hamit, yıllar önce böyle tanımlamıştı ölümü. Bugün de değişen bir şey yok. Seni beklenmedik bir zamanda, beklenmedik bir anda sonsuza yolcu ettik.

         İnanır mısın senin hastalığının bu kadar ciddi olduğuna inanmamıştım, belki de inanmak istememiştim. Ama ister inanalım ister inanmayalım gerçeği önümüze serdin. Aileni, dostlarını bırakıp,

“Biz bu diyardan gider olduk, kalanlara selam olsun

Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun”  Y.E.

Diyerek sonsuza gecenin geç saatinde yola çıktın. Yolun ışıklı olsun, yattığın yer çiçeklerle dolsun. Ama bizleri çok üzdün, eşini, çocuklarını, torunlarını gözyaşlarına boğdun. Biliyorum şu anda bana da gülüyorsun. “Ben gittim de sen veya başkaları dünyaya kazık mı çakacaksınız” diye. Aslında yaklaşımın doğru. Yahya Kemal diyor ya:

“Ölmek kaderde var bize ürküntü vermiyor

                   Lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor”

                   Sevgili arkadaşım, seninle tanışalı sanıyorum 30 yıl oldu. Doğal olarak komşuluğumuzun üzerinden de 30 yıl geçti. Hayata hep olumlu bakan bir kişiliktin. Bütün insanları sever ve onlara olumlu bir dünya çizerdin. Çünkü sen hep bardağın dolu tarafına bakardın.

                   Arkadaşların, dostların seni hep sevdi. Çünkü sen de onları seviyordun. Eli açıklığın sosyal yapın seni insanların yüreğine oturttu.

                   Ölümünü duyan senden küçük veya büyük kadın erkek tüm sevdiklerin akın akın evine koştular ve koşuyorlar. Bizler bu kadar sevilmenden gurur duyduk. Eminim ki bu insanların evine koşmaları kızlarına sevgili eşine teselli kaynağı olmaktadır. Bir söz vardır ya, "Acılar paylaşıldıkça azalır," diye.

                   Sevgili dostum, Abdulhak Hamit’in dediği gibi insanlar arkada bir mezar  taşı bırakır bir de gönüllerdeki sevgiyi. Biz seni gönlümüzde hep yaşatacağız. Esprilerini, nüktedanlığını her zaman anacağız.

Neylersin ölüm herkesin başında. 
Uyudun uyanamadın olacak. 
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında? 
Bir namazlık saltanatın olacak, 
Taht misali o musalla taşında.  C.S.

         Ruhun şad olsun sevgili arkadaşım, dostum.