Türk milleti için çok anlamlı bir haftanın içerisindeyiz…
Pazar günü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 105 yıl önce Samsun'a
çıkarak, bağımsızlığımızın fitilini ateşlediği şanlı günün yıl dönümünde, 19
Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlamanın gururunu ve
mutluluğunu yaşayacağız.
Atatürk’ün ‘bütün ümidim’ dediği gençlere armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk'ü
Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Türkiye'nin dört bir yanında törenlerle kutlanacak.
19 Mayıs’ın önemini anlatmak için ne söylesek, hangi kelimeleri kullansak
şüphesiz az kalır.
Bu anlamlı günün Türk milleti için bir milat olduğunu, Atatürk’ün doğum
günü olarak 19 Mayıs'ı işaret etmesinden de anlayabiliriz.
Bilindiği üzere Atatürk, Cumhuriyet tarihi açısından önemli bir eser olan
Nutuk’a 19 Mayıs mücadelesi ile başlamış, geçmişi anlatıp aynı zamanda
gelecekte olabilecek tehlikelerin önceden sezilebilmesi için alınacak dersleri
kendi kaleminden gelecek nesillere aktarmıştır.
*
19 Mayıs’ın 105’inci yılında, kurtuluşa giden yolun duygu yüklü öyküsünü
hafızalarımıza kazımalıyız.
Ulu Önder Nutuk’ta şöyle diyor; “1919 senesi Mayıs’ın 19. günü Samsun’a
çıktım. Vaziyet ve manzara-i umumiye: Osmanlı Devletinin dâhil bulunduğu grup,
Harbi Umumi’de mağlup olmuş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şeraiti
ağır, bir mütarekename imzalanmış...”
*
“... Baylar, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da ulus
egemenliğine dayanan, kayıtsız, koşulsuz, bağımsız yeni bir Türk Devleti
kurmak. İşte, daha İstanbul'dan çıkmadan önce düşündüğümüz ve Samsun'da Anadolu
topraklarına ayak basar basmaz uygulamaya başladığımız karar, bu olmuştur. Bu
kararın dayandığı en sağlam düşünüş ve mantık şu idi: Temel ilke, Türk ulusunun
onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ancak tam bağımsız olmakla
sağlanabilir.”
*
“Yabancı bir devletin koruyuculuğunu istemek insanlık niteliklerinden
yoksunluğu, güçsüzlüğü ve beceriksizliği açığa vurmaktan başka bir şey
değildir. Türk'ün onuru ve yetenekleri çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir ulus,
tutsak yaşamaktansa yok olsun, daha iyidir. Öyleyse ya bağımsızlık ya ölüm!
İşte gerçek kurtuluşu isteyenlerin parolası bu olacaktı.”
*
“... Son sözlerimi özellikle memleketimizin gençliğine yöneltmek istiyorum.
Gençler! Cesaretimizi artıran ve sürdüren sizsiniz. Siz almakta olduğunuz
terbiye ve irfanla, insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin
en kıymetli timsali olacaksınız. Ey yükselen yeni nesil! Gelecek sizindir.
Cumhuriyeti biz kurduk. Onu yüceltecek yaşatacak olan sizsiniz. Bu sonucu, Türk
Gençliğine emanet ediyorum..."
*
Evet! Her bir cümle, her gün hatırlanması gereken ders gibi...
Tüm bu düşünceler ışığında söylenebilecek bir tek söz var:
Ne mutlu Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan yürüyenlere!