SON DAKİKA
SON DAKİKA


Özel okul zorunlu olmalı
9.06.2022

İçerisinde bulunduğumuz ekonomik şartlarda başlığa bakıp hakkımda hoş şeyler düşünmeyenler, hoş geldiniz. Ama lütfen okumaya devam edin.

Benim ilkokul hayatım, o zamanlar haritada yerini bulmamın birkaç dakika aldığı bir Anadolu kasabasında geçti. Ahşap kokulu tarihi bir yapının içinde, döşeme tahtalarının arasına düşen kalemlerimizi bir daha görmemizin mümkün olmadığı bir eğitim hayatıydı. İki harika öğretmenim olmuştu: Ali Akgül ve Sevgi Sayar. Şimdi eski fotoğraflara bakınca, her ikisinin de her zaman ne kadar şık olduklarını, o Anadolu kasabasındaki çocukların estetik algısını nasıl yükselttiklerini hayretle görüyorum. Pırıl pırıldık. Sadece fiziksel olarak değil, zihnen de pırıl pırıldık. Ali öğretmenim birkaç enstrüman çalardı. Sınıfımızda bir bağlama, bir de mandolin asılı dururdu. Dileyen herkes, teneffüste bunları alabilirdi. Biz 20-25 canavar, renkli televizyonun yeni yeni yükselişte olduğu o dönemde o mandolin ve bağlamayı kırmazdık. Bugün bağlama, mandolin, piyano gibi enstrümanları “kendi çapımda” çalabiliyor oluşum, o günlerden yadigar… Sevgi öğretmenim, hanımefendiliğin tanımıydı. Ders başlarken soracağı sorular o günkü konuya çalışıp çalışmadığımızı gösterirdi. O yüzden, karın ağrısı ile sınıfa gelmesini bekler, o günkü şanslı kişi olursak mahcup olmamak için deli gibi çalışırdık. Beslenme teneffüsü bizim için futbol demek olduğundan, sonraki ders başlangıcında sırtlarımız kontrol edilir, terli olanlara cebimizde taşımak zorunda olduğumuz tertemiz mendil konulurdu. Ben o yokluk coğrafyasında, o tarihi yapının içinde her şeyi öğrendim. Filipinler’de deprem olduğunda dersten önce onu konuştuk. Batlamyus ve Piri Reis’i karşılaştırdık. Van’daki 3 bin yıllık Şamran kanalını, Edremit Van’a Bakar türküsüyle öğrendik. Ben o sobayla ısınan taşra okulunda, bugün yaptığım her şeyi yapabileceğime emin olarak, ülke sınırları içerisindeki hiçkimseden daha kötü bir eğitim almadığımı bilerek büyüdüm. İşte bu yüzden benim için “özel okul” demek, okulun bir yatırımcısı olup olmamasını değil, içindeki öğrencinin özel hissedip hissetmemesini ifade ediyor. Beni dünyanın en özel okulunda okutan canım öğretmenlerim, iyi ki yollarımız kesişmiş. İlkokuldan ayrılalı neredeyse kırk sene olmuş, hala ders veriyorsunuz.

Umarım “özel” okullar herkes için hep var olur. Darısı gelecek nesillerin başına…

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap