Daha önce söylemiş, 'Derbilerde kazanan belli olmaz' demiştik. İyi oynayan, dersine iyi çalışan, 11 yabancı oyuncu ile sahaya çıkan Galatasaray istediğini yapmaya çalışıyordu. Trabzonspor ise kadrosundaki değişikliklerle bana göre hata yaptı. Oyuncunun yer değiştirmesi oyuncuyu huzursuz eder, alıştığı mevkide oynamak ister.

Oyunun henüz 2. dakikasında Galatasaray bir pozisyon buldu. 4. dakikada bir pozisyon daha yakaladı. Galatasaray sahayı tam olarak kullanmaya çalıştı, akordiyon gibi açılıp kapanmayı iyi yaptı. Geniş alanlar bulup gol üretmeye çalıştı. Bizdeki defans hataları göze batıyordu. 20. dakikada yine Galatasaray’ın bir atağında ev sahibi takım penaltı kazandı.

Hakemin penaltı kararı tartışmalıydı. Acaba VAR'a gitti mi, gitmedi mi anlayamadık. Bence bu penaltı düşündürücüydü. Bu golle Galatasaray öne geçti.

Oyunda Galatasaray'ın üstünlüğü devam ediyordu. Trabzonspor kendi alanında oyunu kabullenip kontrataklarla hücuma kalkıyordu, zaman zaman fısatlar da yakaladı. Kontratakların bir tanesinde Rodallega'nın nefis vuruşuyla skor eşitlendi.

Birden umutlandık derken 44. dakikada yine kalemizde gol gördük. Belhanda'nın vurduğu şutta Hüseyin'e çarpan top kalemizde gol oldu.

47.dakikada duran Nwakaeme öyle bir gol kaçırdı ki aklımız tavana vurdu. Bu yarıda Trabzonspor'da bir değişiklik oldu. Toure’nin yerine Abdulkadir Parmak girdi. Galatasaray'ın üstünlüğü bariz şekilde fark ediliyordu. Ev sahibi takım dersine daha iyi çalışmıştı. Ve sonuç 3-1.