SON DAKİKA
SON DAKİKA


Trabzon'um ha Böyle Nereye? (1)
20.10.2022
Trabzon, orada yaşayanlar ve dahi yerli ve yabancı turistler açısından gelinen noktadaki haliyle son derece yorucu bir hal almıştır.

Maalesef, bu yönde artan eleştirilerin de alakasız farklı yönlere çekildiğini görmekteyiz.

Tarihi çok eskiye dayanan, büyük çaplı ticaret hacmine sahip transit limanıyla farklı kültürlere ev sahipliği nasıl yapılır, en iyi tecrübe eden şehirlerden biri için, bugün, turist ayrımı ve ırkçılık yapılıyor gibi yersiz ve haksız söylemler kabul edilebilir değildir.

Her dönem en kalabalık illerden biri iken bugüne kadar kimse bu durumdan rahatsız olmamış da bugün niye serzeniş var? Şikayetin ve sitemin özünü iyi analiz ederek gelen eleştiriler her yönüyle değerlendirilirse ancak uzun vadeli,
kalıcı ve ortak paydada buluşulan sonuçlara varılacağı aşikardır.

Turizmden beklenen şey, bir bölgenin doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle ilgilenen, çeşitliliği olan bilinçli turist ile uzun vadeli ve sürekli gelir elde etmek olmalıdır. Pek tabii ki, kalitelitemiz, özenli, yerli - yabancı ayırt etmeksizin verilecek düzgün hizmet, denetimli profesyonel işletmecilik ile ideal olana ulaşılabilir.

Sorun; şehre gelen turistlerin uyruğu değil, şehrin geneline yayılan işleyiş, plansızlık, kuralsızlık, kısa vadeli dar bakış açısı ile ilerleyiştir.

Toplum içerisinde herkesçe uyulması beklenen, adabı muaşeret- bir toplulukta uyulması gereken ve insanlar arasındaki davranışları düzenleyen nezaket, saygı ve görgü - kuralları vardır. Sıralamada çok başlık var ama şehirde yaşayan insanların en baştaki ve en haklı beklentisi budur. Bu noktada yoğunlaşan şikayetlerle ilgili Trabzon’da görmezden, duymazdan gelinen bir tablo var ki, sorguya muhtaç. Senin oturmuş kuralların, bir duruşun ve yaptırım gücün varsa kim gelirse gelsin asgaride uyum sağlamaya çalışacağı malumdur.

Turizm, orada yaşayanları yok sayarak ve taviz vererek para kazanma telaşı değildir. Trabzon’a bugün bambaşka bir kısa günün karı anlayışının hakim olması önemli bir problemdir. Haklı şikayetlerden biri de buna dairdir. Kendi memleketinde de, en basit keyifleri dahi lüks olmasın insana değil mi?

Turizm adıyla, içinde tarih yatan bir doğaya haksızlık edilmemelidir. Tabiatıyla, tarihi ve kültürel dokusuyla, öteden beridir yaz kış turist kafilesi eksik olmayan bir bölgeden bahsediyoruz. Yaylaları, köyleri, denizi ve gölleri, görünen o ki; plansız, sosyo-ekonomik mekansal analizleri yapılmadan, çevreyle örtüşmeyen çok katlı bir yapılaşma ile orta ve uzun vadede cazibesini yitirdiği zaman tartışmaya konu bir turizm de turist de kalmayacak böyle giderse.

Ekonomik büyüme hedefinin yanı sıra, çevre bilincini, etik kurallara uyumu, bütüne yayılan kaliteli ve eşit hizmet anlayışını ve dahi özünü korumayı eş zamanlı barındıran bir turizm disiplininin bölgeye hakim olması sağlanmalıdır. Aksi halde, bu sürdürülemez tablonun, uzun vadede vereceği zararı öngörememek ne acı.

Bakım bekleyen tarihi yapılarla, bozulan çevreyle, mevcudunu korumadan, üzerine daha iyisini koymadan, taviz vererek nereye kadar?

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap