Seçime ramak kaldı. Partiler kazanmak için yoğun bir tempo içerisinde sahada çalışmaya devam ediyor. Bizde sokakları arşınlarken karşılaştığımız vatandaşlar geriye dönük zaman içerisinde yer alan gelişmeleri bizlere hatırlatıyor. Vatandaşlar bizlere sosyal medyada da yer alan bu gelişmeleri şu şekilde aktardılar;

“Askerimizin başına geçirilen çuvalın ardından nota verenlere, ne notası, müzik notası mı diye tepki verildiği, teröristlerin davul zurna ile karşılandığı, Kızılay Maden Suyu şişesine kadar kaldırılan T.C, andımız, ulusal bayramlar ve alçakça indirilen bayraklarımız akla geliyor.

Kıbrıs ve Ege adaları, dağıtılan kömürler, makarnalar, suyu, elektriği olmayan köylere gönderilen buzdolapları, çamaşır makinaları, Türk Bayrağı olmasın, Türkiye Bayrağı olsun diyenler ile Atatürk’e hakaret edenleri hatırlıyor insan.

Madenlerimizde birilerinin çıkarı için ölen işçilerimiz ile yakınlarının feryatları hala kulaklarda çınlıyor. Tarikat yurtlarında yaşanan çirkinlikler hafızalarımızdan çıkmıyor. Bunları savunanların söyledikleri unutulmuyor.

Satılan şeker fabrikalarımız, kurumlarımız, tohumdan diş macununa, deterjandan arabasına kadar sömürenler rahat etsin diye değiştirilen gümrük kanunları akla geliyor. Tedavi olmasak bile parasını ödediğimiz hastaneler, geçmediğimiz halde parasını ödediğimiz köprüler, oto yollar, tüp geçitler, iflas ettirilen tarım, dışarıdan alınan samanlar akıllardan çıkmıyor.

Elektriğe, suya, benzine, doğal gaza dolar arttı diye yapılan zamlar ve dolar düşünce geri alınmayan zamlar, FETÖ’nün elini öpenler, hak hukuk bekleyen ve hapishanede yıllarca yatırılan Atatürkçüler ve vatanseverler hep hatırlanıyor.

Şerefsiz Amerika’nın İsrail’in, İngiltere’nin ve Fransa’nın terörist olduğunun bilinmesine rağmen, masum üstelik Müslüman insanların öldürmesine, İslam ülkelerinin parçalanmasına büyük tepkiler gösterilmemesi, askerimize kumpas kuranlar, TSK’nın en önemli mahremine, en gizli dosyalarına, planlarına el koyanlar ve bunlara müsaade edip sahip çıkanlar hafızalarda duruyor.”

Bu söylemlerden sonra vatandaşın geçmişte kalan ve acı veren gelişmeleri unuttuğunu kimse sanmasın. Vatandaş aklına gelen bu gelişmeler ışığında demokratik hakkını kullanarak sandığı gidecek ve tercihini kullanacak.