SON DAKİKA
SON DAKİKA


Üstü Açık Uyumuş..
25.06.2023

Arkadaş bıktık artık bu zırvalık ve saçmalıklardan. Önüne gelen Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e dil uzatmasın ya da onun ismini kullanmasın. Bir susun artık! Düşün Atatürk’ün yakasından!

Ne kadar uğraşırsanız uğraşırsınız onun gibi yüzyılın hatta bin yılın lideri daha dünyaya gelmeyecektir. Milletvekili Hüseyin Yaman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, Atatürk ile mukayese etmiş. Beyefendi, "Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti kurmuştur. Recep Tayyip Erdoğan da cumhuriyeti, küresel bir güç haline getiren ve dünyanın süper güçleri arasına sokan ikinci Atatürk olmuştur, olacaktır" demiş. Önce şunu belirteyim: Yaman, sen Atatürk’ün kesip attığı tırnak bile olamazsın, bunu bilesin.

Hay Allah yahu! Sen aklınla çok yaşa emi! Sanırım gece üstü açık uyumuş beyefendi. Kendisine buradan Atatürk’ün yaptıklarını iyi okumasını, verdiği İstiklal Mücadelesini iyi analiz etmesini tavsiye ediyorum. O mücadeleler verilmesi, o devrimler yapılmasa idi ülkemiz bugün kimin boyunduruğundaydı çok iyi düşünmesi gerekir.

Erdoğan’a yağcılık yapmak için konuşanlar şunu iyi bilsinler ki Cumhurbaşkanına en büyük zararı onlar veriyorlar. Bak ne güzel yeniden iktidar olundu, 85 milyonu kucaklayıp, milletin refahını yükseltmek için mücadele verin. Enflasyonu düşürün, faizleri dengeleyin, çarşı pazardaki pahalılığı önleyin, mutfaklardaki yangını söndürün.

Yeter artık Atatürk’le yatıp kalktığınız. Acaba Atatürk sağ olsaydı bu tipler ne yapardı acaba? Ben söyleyeyim, topukları yağlayıp kaçardı.

*

 ERGÜN ATALAY’A ÇAĞRI

 Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'asgari ücret' eleştirilerine, "Bu insanlar bana üye değil. 81 ilde olan insanlar. Kanun değişmeli, biz burada olmamalıyız. Bedelini ben ödüyorum. Ben Bayburt'taki manavla mı grev yapacağım?" dedi. Kılıçdaroğlu'nun 'sarı sendikacı' olarak nitelendirdiği Atalay, "Ne sarısı? Ben dimdik yürürüm. Allah'a havale ediyorum. Allah da gereğini yapıyor zaten zaman zaman" diye cevap vermiş.

Yahu her işi Yüce Rabbim’e havale edin, sonra kendi işinize bakın. Bu nasıl anlayış? Evet, Yüce Rabbim gereğini yapacak, kim üyelerinin hakkını korumuyor, siyasete alet ettiriyorsa onun için de gereğini yapacak.

Atalay’ın ekmeğin, etin, şekerin, zeytinin, peynirin, suyun, elektriğin fiyatından haberi yok herhalde. Unutmadan kiraların kaç lira olduğunu bilmiyor sanırım. Buradan Atalay’a çağrı yapıyorum, başkanlığı bırakıp kiraya çıkıp açıklanan asgari ücretle geçinmeye davet ediyorum. Buyurun Atalay, sizi bekliyoruz. Yaşayın da bakalım o görüşme masasına bugünkü gibi mi oturursun, yoksa o işi de Yüce Rabbim’e mi havale edeceksin görelim.

Bırakın artık bu söylemleri, yemiyor millet bilesiniz. Allah elbette gereğini yapacak, ama bu dünyada ama öteki dünyada. Kim kimin o dünyada yakasına yapışacak bilinmez, bildiğim kul hakkı yiyip de gidenlerin yakasında hakkı yenilenlerin iki elinin olacağıdır.

*

 KAPANMASI GEREKEN ERKEKLER

 Ülkemizde her gün bir kadın öldürülüyor. Yetmezmiş gibi aklı kıtlar kadınlar adına fetva verip ahkam kesiyorlar. Kadınların giyim kuşamları ile ilgili yorumlar yapıyorlar. Artık geride kaldı, giyim kuşam kavgaları, üniversitelerin odalarında kızlarımızın başörtülerinin çıkarılmasına çalışma yanlışları. Kim bugün aynı şeyleri kaşıyorsa kadınlar üzerinden prim yapmaktan başka amacı yoktur. Bir de neden bu tipler hep kadınlar ve çocuklar söz konusu oldu mu koşarlar bir düşünmek gerek.

Şuna kesin inanıyorum: Ülkemizde din adına ahkam kesen bazı tiplerin dışında kadınların giyiminden rahatsız olan yoktur. Bakın İbrahim Sediyani, “Yahudi dindar erkekler, kadın görüp günaha girmemek için çarşafa giriyor ve yüzlerini perdeyle kapatıyor. Bence de ideal olan çözüm yolu bu. Adil, mantıklı olan bu. Mademki erkek tahrik oluyor diye bütün bunlar, madem ki sorun erkekte, o halde kapanması gereken erkektir. Sorun kimdeyse, önlem aldırılması gereken odur. Kadınları çuvala sokacaklarına kendileri çuvala girmelidirler” diye yazmış. Kadınların hakkında ahkam kesen erkeklerinde aynı şeyi yapmaları gerekir. Ya siz de bunu yapın ya da sonsuza kadar susun.

*

NAS VARKEN ŞİMŞEK’E NE OLUYOR?

 Ülke olarak ekonomik çöküntü içinde kıvranıp duruyoruz. Yıllarca ekonominin düzelmesi için faiz, enflasyon döviz üçgeninin dengede olması gerektiğini ifade ettik, anlatamadık. Sonuçta çöküş üstüne çöküş yaşadık, Merkez Bankası para üstüne para bastı, bankalar zengin oldu, halk fakirleşti. İşte bunları en iyi özetleyen ise şu sözler oldu:

Merkez Bankası politika faizini %8.5'tan %15'e çıkardı. Demek ki dünyanın aksine hareket edilmiyormuş.

"Ben ekonomistim…”

"Faiz sebep, enflasyon sonuç…”

Tezlerinin savunucusu "Nas var nas" diyen,

"Nas varken" sana bana ne oluyor da,

Mehmet Şimşek'e ne oluyor.

Mehmet Şimşek hem sana hem "Nas"a nasıl karşı geliyor?

Şimdi seni kimler alkışlıyor?

Bu ülke, halkımız sizlerin oyuncağı mı?

27 ay bu millete çektirdiğiniz sıkıntının bedeli ne olacak şimdi?

*

ASLA UMUTSUZ OLMAYIN

 İyisiyle kötüsüyle günleri, ayları, yılları geride bırakıyoruz. Her yeni güne umutlarımızı kaybetmeden merhaba diyoruz. Kızıyoruz, bağırıyoruz, çağırıyoruz, kavgalar ediyoruz, zaman içerisinde fırsat bulup elimizi şakağımıza koyup, geride kalan günlerin muhasebesini yaparken akla gelenler ile ilgili ‘bunlar için mi ben kendimi paralamışım’ diyor hayıflanıyorsun.

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun şu satırları işte tam bu noktada bam teline dokunuyor;

“Öfkeyi örgütlemek kolaydır. Bir taştır öfke, büyümez hızlı yuvarlanır, sonuç alsa da taş olarak kalır. Umut ise içimizde bir çiçek. Solduğunu düşündüğünüz anda bile yeşermeye başlar yeniden, filiz vermeye başlar, büyür de büyür. Dünyaya yayılır kokusu. O nedenle asla umutsuz olmayın.

Haftanın şiiri Mihri Belli çevirisiyle Pierre-Jean de Béranger’den gelsin:

“Yolun düşerse kıyıya bir gün ve maviliklerini enginin seyre dalarsan, dalgalara göğüs germiş olanları hatırla, selamla, yüreğin sevgi dolu çünkü onlar fırtınayla çarpıştılar eşit olmayan savaşta ve dipsizliğinde enginin yitip gitmeden sana liman gösterdiler uzakta.”

 GÜNÜN SÖZÜ: Seni övdükleri sürece, kendi yolunda gittiğini sanma sakın; başkasının yolundan gidiyorsun. (Nietzsche)

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap