SON DAKİKA
SON DAKİKA


Türk Olmak ve Türk Irkı
28.01.2024

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözü dünya döndükçe geçerliliğini koruyacaktır. Bakın Hüseyin Nihal Atsız’ın Türk ırkı yada Türk olma adına dile getirdiği ifadeleri hatırlamakta her zaman fayda vardır.

Atsız, “Türk ırkçılığını Alman Nazizm'i ve İtalyan Faşizm'i ile karıştırmayın. Türk ırkçılığı devletin önemli mevkilerine sadece Türk soylu olanları getirmek. Örneğin; Askeriye, Başbakanlık. Türk soyundan olan kişilerle evlenmek, Türk ırkının üstünlüğüne inanmak, Türkler arasında din, mezhep, boy ayrımı yapmamak ve ülkede Türk töresini hakim kılmaktır.

Türk Irkçılığı kendinden olmayanı katletmek demek değildir. Türk Irkçılığı Türk'ün Türkten başka dostu olmadığını bilir ve Türk olmayan herkesin Türk'e karşı düşmanca tutumlarda bulunacağını aklından çıkarmaz.

Türk Irkçılığı kimsenin dinine karışmaz. İsteyen dinine istediği gibi inanır. Din vicdan özgürlüğüdür. Kişi ile yaratıcı arasındadır.''

Atatürk'ün "Türk milleti, başına geçireceği insanların kanındaki cevher-i asliye dikkat etmelidir" sözü açık anlamı ile "Türk ırkından olmayanları başına geçirme" demektir. Bu söz mücerret bir övünme veya şatafat değil, acı denemelerden doğmuş bir gerçek, yabancı soyluların getirdiği felâketlerden alınmış bir derstir. Bunu Atatürkçü geçinip de Türkçülük düşmanlığı yapanları uyarmak için hatırlatıyorum.

Ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeğe tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk'üm. Siyasi, içtimai mezhebim Türkçülük'dür” diye güzel bir anlatımda bulunmuş. Ve ardından 1966 yılında Ötüken Dergisi’nde kaleme aldığı yazısında ‘Türk ırkçısı değil misin?’ diye sorarak, “Irkçı değil misin.? Irkçılığa düşman mısın.? Öyleyse sen günün birinde Atenagoras'ın (1948 ile 1972 yılları arasında İstanbul Ortodoks Patrikhanesinin, 268. Ekümenik Patriği olarak görev yapmıştır) Türkiye Cumhurbaşkanı görmekte sakınca bulmazsın. Belki de Batı Hristiyan dünyasının sevgisini kazanırız diye düşünürsün.

Sen Yahudi bir sarrafın maliye bakanı olmasına da ses çıkarmazsın. Kendi kesesini doldurmasına ve İsrail'e transferler yapmasına rağmen bütçeyi kabartacağı için sevinç bile duyarsın. Hatta Kürt devleti kurmak için bunca Türk'ün kanına giren şeyh Sait'in torunlarından birinin başbakan veya devlet bakanı olmasına da ses çıkarmazsın” değerlendirmesi yapmış. Bu ifadelerin nasıl bir anlam içerdiğini günümüzdeki gelişmelerle doğrultusunda bir kez daha değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.

***

BİR TOPLUMUN ÇÖKÜŞ ALAMETLERİ

Arkanıza yaslanın ve  lütfen okuyun; Dayanışmanın yok olması, üretimin zayıflaması, tüketim çılgınlığı, vergilerin artması, liyakatin dikkate alınmaması, adaletsizliğin yaygınlaşması, umutların kırılması, göçün hızlanması, iblisane bir gurur ve kibir, gösteriş riyakarlık ve yalakalık alametleri bir toplumun çöküşünü göstermekte. En kötüsü de her şey normalmiş gibi bütün bunları görmezden gelen ve kabullenen toplumun olması bu çöküşünün alametleridir. Meşhur tarihçi, sosyolog, filozof, siyaset ve devlet adamı İbn Haldun böyle sıralamış. Okuyup düşündünüz mü. Bir ip ucu vereyim fazla geriye gitmeyin günümüzde yaşananlara bakın ve değerlendirin

***

EĞİTİM EVDE BAŞLAR

Hepimizin şikayetçi olduğu konuları sıralasak herkes aynı başlıkları yazar. Bakın Portekiz’de velilerin sorumsuz olmasından yakınan okul müdürü okulun duvarına şu yazıyı asmış; Sevgili veliler, Hatırlatmak isteriz ki, ‘Merhaba’, “Lütfen”, “Rica ederim”, “Özür dilerim”, “Teşekkür ederim” gibi ifadeler önce evde öğretilir.

Yine dürüstlük, arkadaşa, yaşlılara ve öğretmenlere saygıda ilk evde öğretilir. Temiz olmak, ağzında yiyecek varken konuşmamak ve düzenli olmak da önce evde öğretilir.

Sorumluluklarını bilmek, eşyalarına ve değerlerine sahip çıkmak ve başkalarının eşyalarına el sürmemek yine evde öğretilir. Bizler okulda yabancı dil, matematik, tarih, coğrafya, fizik, kimya ve biyoloji gibi şeyler öğretiriz. Unutmayın eğitim evde başlar. Bu sözler üzerine her veli kendi yorumunu yapar artık.

***

DERS GİBİ SÖZLER

“Siz hiç sarrafın bağırdığını duydunuz mu? Kıymetli malı olan bağırmaz.”

“Eskici bağırır, antikacı bağırmaz.”

“Popçu bağırır, klasik müzikçi bağırmaz.”

“Simitçi  bağırır, sarraf bağırmaz.”

***

“İnsanı hayatta ne çarpar? İnsanı, İnsanın kahpesi, alkolün sahtesi çarpar.”

“Kedi nankör, tilki kurnaz, yılan sinsidir, insan hepsidir.”

“Rakıya; ne yaparsınız demişler, delikanlıyı susturur, soytarıyı coştururum demiş.”

***

“Düşmezse düşmesin, yakamızdan ölüm. Bizim üstümüze, güneş doğacak gülüm.

Gülüşüne bir kurşun sıksa da ölüm, Unutma ki umuda kurşun işlemez gülüm.”

GÜNÜN SÖZÜ:

Türküm diyemeyenlerin yeni jargonu Osmanlı torunuyum. Osmanlı bir ailedir. Türk ise bir ırktır. Irkını inkar eden ise soysuzdur. (İlber Ortaylı)

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap