Ekonomide yaşanan pahalılığın adresleri tek tek tespit ediliyor. Pahalılık marketlerin, faizler bankaların, enflasyon dış güçlerin, dolar Amerika’nın, patates-soğan stokçunun, tren kazaları makinistin, Ergenekon FETÖ’nün, terör muhalefetin suçu olarak ilan edildi.

Desenize ülkemizde her olumsuzluğun bir suçlusu bulunuyor. İnsanın sorası geliyor: Ülkemizi kim yönetiyor? Bunların sorumlusu kim? Tüm yetkileri elinde bulunduran hükümetin suçu başka adreslerde araması hiç de inandırıcı gelmiyor.

Ülkemin taşından toprağından, insanından kısaca her şeyinden sorumlu olan hükümetin yaşanan krizlerde suçu başkalarına atıp işin içinden sıyrılması ilginç, bunların olmaması için ne yaptınız diye de kimse çıkıp sormuyor.

Dağdaki keçiden, bağdaki üzümden, tarladaki soğandan, bahçedeki fındıktan sorumlu olduğunu her fırsatta dile getiren iktidar yaşanan bu olumsuzluklarda kendini de sorgulamalı. Topu ötekinin berikinin sahasına yuvarlayarak kimse bu ekonomik çöküşten ve yaşanan olumsuzlukların sorumluluğundan kaçamaz.

HAVALİMANINDAKİ MAĞDURİYET

Ordu-Giresun Havalimanı'nı yaptık diye övünüyorduk, ortaya bir sürü teknik aksaklık çıktı. 50 bin yolcu mağdur oldu, şirketler zarar etti. Bir işi tam yapamaz mısınız Allah aşkına? Ordulu, Giresunlu hemşehrilerimin ne günahı var be?

Biletini almış, alana gelmiş uçacak, 'Uçamazsın' deniliyor. 'Neden?' diye soruluyor, 'Sis var, uçuş iptal' cevabı veriliyor. Allah aşkına uçuşların iptal olmasını engelleyecek sistemler neden bu havalimanında yok? Aslında bu soruyu havalimanını yapan anlayışa sormak gerek. Neredesiniz beyler? Beri gelin bakalım, bakın hemşehrilerim mağdur oluyor. Gelin de eksikleri tamamlayın.