Dün ekonomi sayfamızda Trabzon Terziler Odası Denetim Kurulu Başkanı Ali Yiğiter’in, “Millet söküğünü dikmeyi öğrendi” diyerek ekonomideki çöküşe dikkat çekti. Aslında söküğü dikmeyi bir kenara bırakın, artık sökükler yama tutmaz oldu.

Yaşanan ekonomik sıkıntıların vatandaşın alım gücünü azaltırken, üst baş alımında da zora düştü. Öyle ki söküğünü terziye bile götüremez oldu. Artık her evde iğne iplikler dolaplardan çıktı, sökükler dikiliyor, yırtıklar yamalanıyor, bütçe dengede tutulmaya çalışılıyor. Ancak eskiyen kıyafetler de artık yama tutmuyor, dikilen sökükler dikiş tutmuyor.

Alım gücü düştü, yeni kıyafet alan yok. Terzilere gidenler ise eski kıyafetlerini onartıp ters yüz yaptırıp giyme gayretine düştü. Yiğiter, “Ekonominin vurduğu terzi esnafa bitme noktasına geldi. Sigorta borcu, vergi borcu, katkı yok gider çok” diyerek büyük laf edenlere seslerini duyurmak istiyor.

Vatandaş artık kemer sıka sıka bir hal oldu. Cepte yok, elde avuçta yok, kredi kartı

Esnaf, çiftçi, memur, işçi çöken ekonominin altında adeta presle ezilir duruma geldi. Yıllar önce metropol kentlerde yolda yürürken, konuşan, kaşları çatık insanları görünce büyük kentin büyük derdi olur herhalde yorumunu yapmıştım. Artık bütün kentlerin yanı sıra köylerimizde bile yolda konuşan, kaşları çatık insanımızı görmek mümkün.

Bunlar yaşanırken, bakıyorum da siyasiler birbirlerini yiyor. 6 aylık iş için binlerce insan kuyruğa giriyor. Tanzim çadır kuyruklarına işsizler kuyruğu da ekleniyor. İstihdam adına destek yok, açılan yeni iş sahası yok.

Ekonomi kötü diyoruz, kızanlar oluyor, kızmayın bakın vatandaşın bankalara 511 milyar borcu var.  Zamanında ödenmeyen kredi miktarı yüzde 11 arttı ve 10.3 milyar lira arttı ve 1 Mart itibarı ile 104 milyar liraya çıktı. Diğer taraftan 163 bin 180 kişinin mevduatı 1 trilyon 24 milyar 777 milyon lira. Aradaki makas açıldıkça açılmış. Buyurun böyle bir tabloda ekonomiyi iyi demek mümkünmü.