AK Parti Trabzon İl Başkanı Sezgin Mumcu’nun halı saha maçı sırasında yöneticisi Nihat Yılmaz’ın oyununu beğenmeyip, “Sen çık kızın gelsin” sözü ile itham etmesi partide yaşanan sorunların son halkası oldu. Bu ifadeler Mumcu gibi bir isme hiç ama hiç yakışmadı.

Bugüne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘gönüllere girin, çalmadık kapı bırakmayın’ sözünü bile kulak arkası eden Mumcu ve ekibinden Trabzon’da son seçimlerde yaşadığı oy kaybının hesabını sormaktan imtina eden iktidar partisinin genel merkez yöneticilerinin il başkanından partilisine yönelik söylediği bu sözler sonrası nasıl bir işlem yapacağı merak konusu oldu.

Mumcu’nun hala koltukta oturuyor olması, partinin örf, anane, gelenek, görenek, aile bireyleri gibi konulara ne kadar önem verdiğini göstermekte. Mumcu’nun bu sözlerinin affedilir tarafı yoktur. Ağzından çıkanı kulağın duyacak. Hele hele söz konusu evlatlar ise…

Yaptığı gafın hala büyüklüğünün farkında olmayan Mumcu’nun da bugüne kadar özür dileyip istifa etmemesi ise tam anlamı ile ayıbın daniskasıdır. Öğrendiğim kadarıyla Mumcu’nun bu hatası ile ilgili dosya Teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in masasında.

Trabzon’un çalkalandığı, partinin koridorlarında, kentin sokaklarında yüksek sesle dillendirilen bu olay ile ilgili genel merkezin Mumcu’ya ‘durmak yok yola devam’ demesi partide yaşanacak birçok olumsuz gelişmeye gebe kalınmasına neden olacaktır. Mumcu’nun istifası ile birlikte il yönetiminin yeniden yapılanmasına imkan tanınmalı.

Şunu da söyleyeyim: Kandemir, aile ile ilgili dile getirilen sözlere taviz vermeyecek kadar hassas bir politikacıdır. Her ne kadar başkan olmasının yolunu açmışsa da bu sözler üzerine af mekanizmasını işletmeyecektir umarım. Mumcu’nun görevinden alınmasının ya da istifa ettirilmesinin parti içerisinde de yeni bir dinamizmin kazanılmasına yol açacağını şimdiden söylemek gerek. Bu arada Trabzon milletvekillerinin de sessiz kalmasının manidar olduğunu söylemek isterim.

TÜRK KADININA SELAM OLSUN

Cumhuriyet şemsiyesi altında ağız ishali olmuş çirkin adamların kadınlara karşı eylem ve söylemlerine hep şahit oluyoruz. Kimisi karısını öldürüyor, kimisi sevdasını balkondan atıyor, kimisi annesini dövüyor, sahte hoca ünvanı altında kadınları taciz ediyor, bizde toplum olarak seyrediyoruz. Erki elinde bulunduranların kadınlara karşı yapılan bunca zulme, haksızlığa, terbiyesizliğe dur demek için Meclis’te okkalı bir yaptırım getirecek yasa çıkarmıyor.

Halbuki Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin var olmasının mihenk taşlarının kadınlar olduğunu unutuyor.

Cumhuriyetin kurulmasını sağlayan dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü ve kahraman silah arkadaşlarını doğuran analarımızı, cumhuriyetin hamurunu yoğuran Türk kadınları, Satı Kadın, Kara Fatma, Gördesli Ayşe, Nene Hatun, Adile Onbaşı, Gökdesli Makbule, Binbaşı Ayşegül, Kılavuz Hatice, Şerife Bacı ve nicelerinin ruhlarınız şad olsun.

Bu vesile ile Türk kadınının gücünü tüm dünyaya gösteren Kadın Voleybol A Milli Takım sporcularımız Gizem Örge, Simge Aköz, Cansu Özbay, Melisa Vargas, Ayça Aykaç, Hande Baladın, Derya Cebecioğlu, Elif Şahin, Eda Erdem Dündar, Saliha Şahin, Zehra Güneş, Aslı Kalaç, İlkin Aydın, Ebrar Karakurt sizlere de selam olsun!