İYİ Parti’de sular
bir türlü durulmuyor. Kasa-masa-saha hesabı siyasete de sıçradı. Genel Başkan
Akşener dengeli bir yol haritasının oluşmasına fırsat vermiyor. Parti içi
kavgalar ayyuka çıktı, istifalar perdesi açıldı, bir türlü kapanmıyor.
Bunlar yaşanırken
bana göre partinin en önemli mihenk taşı olan Koray Aydın’dan ses çıkmıyor.
Halbuki Aydın, siyasette sahip olduğu bilgi birikimi ile bu tartışmalara son
noktanın konulmasını sağlayacak bir isim. Sanırım son sözü o söyleyecek.
Parti yönetiminde yer alan Şükrü Kuleyin’in de bu doğrultuda neler söyleyeceği merak konusu olmuş durumda. Sözünü sakınmadan dile getiren milletvekili Yavuz Aydın’ın da yaşananlar konusunda neler düşündüğünü hem partililer hem de vatandaşlar merakla bekliyor.
ZORLUOĞLU
Trabzon Büyükşehir
Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu sırtından çıkarmadığı Trabzon gömleğinin
hakkını vermek adına hizmet için kolları sıvayarak yol almaya devam ediyor.
Yaklaşan yerel seçimler öncesinde Zorluoğlu’na karşı başlayan salvolar
beraberinde çeşitli soruları da getirdi. İçi boş yaklaşımların ise kamuoyu
tarafından da ciddiye alınmadığını söylemek isterim.
Aba altından sopa
göstermelere, gerçeklerden uzak ithamlarla suçlanmalara ve en önemlisi partisi
ile olan bağının sorgulanmasına prim vermeden dik durup dik yürümeye devam
ediyor. Yapılan eleştirilerde haklılık payı olanların da hakkını teslim
etmekten imtina etmeyen Zorluoğlu ‘durmak yok yola devam’ derken tüm engelleri
de aşacak güce ve donanıma sahip. AK Parti’de ‘Reis’ ne derse o oluyor.
Temayüller falan filan geçer akçe olmuyor, bunu daha önceki gelişmelerden iyi
biliyoruz. Bir de bölgede yüzde 70’e yaklaşan AK Parti oyu Zorluoğlu’nun değil,
genel yönetimin attığı adımlar nedeniyle düşer biline!
ATATÜRK'ÜN DİN
ÜZERİNDEKİ GÖRÜŞLERİ...
Efendiler; dinsiz
bir milletin idamesine, imkan yoktur. İslam dini öyle yüce bir dindir ki, ilim için
Çin'de de olsa alınız diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Yüce dinimize ne
zamanki, HURAFELER ve BİDATLAR ilave edildi, işte o zaman gerçek İslam’dan
uzaklaştırıldık, onun için bu hallere düştük. DİN gibi temiz bir duygu,
politika gibi kirli oyunlara alet edilemez. DİN ait olduğu yerde, temiz vicdan
sahnesinde yaşamalıdır.
Halkını CEHALET ve
SEFALETE teslim eden YÖNETİCİLER yok olmaya, cehalet ve sefalete sürükleyen
yöneticileri SEÇEN halk ise KÖLE olmaya mahkumdur. MÜSLÜMANLIKTA, rahiplik
yoktur ve medreseler eski Türklerin kurdukları şimdiki modern zihniyetteki
üniversitelerin yerini alamayacak, TAASSUBUN elinde ıslah olamayacak kadar
YOZLAŞMAYA uğramış bir harabedir. Bunları, ne ıslah ne de idame ettirmek
kabildir. Bunları kapatmaktaki kastımız budur.
İlk Diyanet İşleri
Başkanı Rıfat Börekçi; ''Ata'nın huzuruna girdiğimde beni ayakta karşılardı.
Utanır, ezilir ve büzülürdü. Kendilerine ‘Paşam beni çok mahcup ediyorsunuz’
dediğim zaman, ‘DİN ADAMLARINA SAYGI GÖSTERMEK MÜSLÜMANLIĞIN İCAPLARINDANDIR’
derlerdi. ATATÜRK, şahsi ÇIKARLARI için kutsal dinimiz ve Başkanlığımızı asla
rencide etmez ve SİYASETE alet eden, CAHİL, GERİCİ ve BENCİL DİN adamlarını hiç
sevmezdi.
Bu ifadeleri okuduktan sonra nerelerden nerelere geldiğimizi iyi anlama adına, din adamı geçinip ortalıkta cirit atanları, Diyanet İşleri Başkanlığının izlediği yolu bir değerlendirin ve bir kez değil bin kez düşünün.
BEN
PAYLAŞIYORUM, SİZ DE PAYLAŞIN
Biraz
olsun kadına saygınız varsa, bir kadın adına dile getirilen şu sözlere bir
kulak verin ve siz de herkesle paylaşın; “Babam,
amcam, dayım, erkek kardeşim, kocam ya da oğlum kan bağım olsun olmasın hiçbir
erkek hayatıma müdahale etme hakkına sahip ya da benden üstün değil, ben
Cumhuriyet kadınıyım.
Nasıl bir kadın korkusudur ki bu sindirmeye çalışırsınız?
Ben pes etmiyorum… Ya siz?
Bunu çağdaş eğitim olarak kabul etmiyorum. Milli Eğitim
Bakanlığı’nın 11, 12. sınıflarında okutulmak üzere hazırlattığı kitapta neler
var?
1-Kocaya itaat ibadettir.
2-Bekarlık sultanlık değil sancılı bekleyiştir.
3-Erkek daha ilerdedir.
4-Ateistle evlenmeyin.
5-Evlenirken dindar kadın seçin.
6-Boşanma hakkı erkeğindir.
Şimdi insanlığın yarısını oluşturan kadınlar bunlara razı olacak
mısınız, her şeyi yavaş yavaş alıştıra alıştıra sindirtiyorlar.
Sessiz kalmayın kadınlar!