SON DAKİKA
SON DAKİKA


İranlı gazeteci Nirumand: Umarım bizim hatalarımızdan birileri ders çıkarır
26.05.2023

İran’da 1979 yılında Şah’ın devrilmesinde ve Humeyni’nin Paris’ten Tahran’a dönmesinde aktif rol oynayan İranlı gazeteci Bahman Nirumand’ın yıllar önce yazdıklarını yaşadığımız bu süreçte bir kez daha kulak verelim.


İran’a demokrasi ve özgürlük getireceğine inanan milyonlarca kişiden biri olan gazeteci Nirumand’ın kaleme aldığı yazısı 2008 yılında Rahmi Turan’ın da köşesinde yer verdiği İran’daki olayların, bugünkü Türkiye’de yaşananlar gibi başladığını ve kara bir geleceğin herkesi yutacağını belirten İranlı gazeteci Nirumand’ın anlattıkları şöyle: (Osman Özbek-Çankaya’da Sonbahar- Sayfa 158)
Evet, Humeyni yeryüzünde cenneti vaat etti bize. Demokrasi gelecek, kimse fikirleri ve siyasal görüşleri yüzünden tutuklanmayacak, işkence yapılmayacak, kadınlara eşit haklar verilecek, giyim serbest olacaktı.


Şah’ı devirdikten sonra mollaların camiye geri döneceklerinden emindik. Devleti yönetecek durumda olduklarına inanmıyorduk. Yanıldık!
Her şey 14 Ocak 1979 tarihinde değişti. Şah, İran’ı terk etti. Ardından İran tarihinin en büyük yürüyüşü Tahran’da yapıldı. Sansür, yasak yoktu, istediğimiz gibi bağırıyorduk.
Fakat mitingde ilk dikkatimi çeken, Musaddık ya da solcu şehitlerin resimlerini taşıyanların mollalar tarafından dövülmesi oldu. Pek üzerinde durmadık bu olayın. "Hele bir kurtlarını döksünler, sonra sakinleşirler" diye düşündük.


Ertesi gün gazetede, bir hırsızın genç mollalar tarafından yakalanıp, adına "İslam Mahkemesi" denilen mahalli bir heyet tarafından 35 kamçı cezasına çarptırıldığı haberini okuduk. Haberi ciddiye almadık "Üç-beş sapsızın işi" dedik.


Bu arada bira-şarap fabrikalarının yakılması, sinemaların tahrip edilip, filmlerin sokaklara atılması gibi olayların üzerinde hiç durmadık. "Ufak tefek şeylerin" toplumun demokrasi ve ulusal bağımsızlık yolundaki çabaları etkilemesini istemiyorduk.


Biz bunları söylerken, mollalar tarafından, kadın ve erkeklerin yan yana yürüyemeyecekleri, okullarda aynı sınıflarda olamayacakları, birlikte spor yapamayacakları gibi gerici kararlar ardı ardına alınmaya başlandı.


"Müslüman kadınların yanında orospuların yeri yoktur" denilerek kadınlara örtünme zorunluluğu getirildi. Özellikle üniversitelerde bu yüzden çatışmalar çıktı. Bu çatışmalardan rahatsız olduk, kadın sorununun güncelleşip ön plana geçmesini istemiyorduk! "Asıl mücadele emperyalizme ve kapitalizme karşı verilmelidir" diyorduk. Kadın sorunu bir yan çelişki, ana çelişki sömürü, diye düşünüyorduk.
Peçesiz, başörtüsüz sokağa çıkan kadınlar artık açıkça, gözümüzün önünde dövülüyordu. Bazı kadınların yüzüne kezzap atılıyordu. Humeyni "Bütün sorunlarımızın sebebi, cemiyetimizdeki ahlaksızlıklardır. Bunların kökünü kazımalıyız" diyor, genç mollalar terör estiriyordu. Kitapevleri yağmalanıyor, gazete bayileri ateşe veriliyordu.


Şiraz’da "İslam Mahkemesi" eşcinsel ve fahişe olduğu gerekçesiyle dört kişiyi idam ediyordu. Benzer olay Tahran’da da gerçekleşiyor, üç fahişe ve eşcinsel kurşuna diziliyordu. Sesleri ve görüntüleriyle erkekleri tahrik ettikleri için kadın spikerler TV’den kovuluyor, uyuşturucu olarak görülen müzik yasaklanıyordu. Alkol içen, kırbaç cezasına çarptırılıyordu. Toplum hızla dincileştiriliyordu. Kadınların evlenme yaşı 18’den 13’e düşürüldü.


Parfüm, ruj, saç boyası gibi kadın malzemelerinin İran’a girişi yasaklandı. Kamu dairelerinde çalışan kadın memurlara tesettüre girme emri verildi. Mollalar güçlendikçe saldırganlaştılar.
Gerçeği anladığımız vakit iş işten geçmişti. Şah döneminden daha çok insan cezaevlerine konuldu, idam edildi. Milyonlarca insan canını kurtarmak için yurtdışına kaçtı. Kaçanlardan biri de bendim. Umarım bizim hatalarımızdan, birileri ders çıkarır!


KÖKLERİ DAHİ TÜRK DEĞİL

 

Ülkemiz zor bir süreçten geçiyor. Siyaset sahnesinde yaşananlar, lafta Türklük adına mangalda kül bırakmayanların çarkları milletin tepkisine neden oluyor, bu sözler milletin sesi. Çark edenler, Türklükten vazgeçilmesini, Türk bayrağının adının değiştirilmesini savunanlarla aynı kulvarda birleşenler milletin dile getirdiği bu ifadeleri iyi okusunlar: Bu cumhuriyeti kurmak için canlarını feda edenlerin kemikleri sızlıyor. Bu cumhuriyet zor kazanıldı. Çok kolay kaybediyoruz. Ülkemizde Türk olmaktan utanan, Atatürk’ün adından rahatsız olan vatansızlar ve onlara oy verenler tarafından cumhuriyetimizin bitirilmesine ramak kaldı. İnanın bunların hiç birisinin kökleri dahi Türk değil. Uyan Türkiye’m, uyan. Yarınların yok olmadan uyan.


ATATÜRK’E ARMAĞAN OLSUN


Uluslararası Buz Pateni Federasyonu'nun Almanya'da düzenlediği 2023 Uluslararası Yetişkinler Artistik Buz Pateni Şampiyonası'nda Ardahan Posoflu Naz Arıcı altın madalya kazanarak büyük bir başarıya imza attı. Arıcı, “Altın madalyamı Atatürk’e armağan etmek istiyorum. Şampiyonluğumu Atatürk’ün Türkiye’sinde geleceğe umutla bakan tüm kadınlara hediye ediyorum. Ne mutlu Türküm diyene” dedi. Kadınları sahiplendirme sevdasında olanlara bu kızımızın başarısı kapak olsun. Türk kadının geleceği aydınlık ve açık olsun.


KORKAK MISINIZ?

 

İlahiyatçı Cemil Kılıç’ın, “Olay çok net: Ümmet Türk yurdunu işgal ediyor. Ve bir kısım Türk de bundan ilginç şekilde zevk alıyor. Tıpkı, Yunan ordusu halifemizin izni ile geliyor, diyenler gibi” sözleri iyi okunmalı. Bu arada Cemil Kılıç, “Cumhurbaşkanı meydanlarda yalan videolar izletmesi karşısında bu ülkedeki binlerce ilahiyatçıdan hiç ses çıkmıyor. Bir Müslüman din bilgini olarak yalana tepki göstermeniz gerekmiyor mu? Yalan büyük günahlardan değil mi? Yalan destek olmak münafıklık değil mi? neden susuyorsunuz? Korkak mısınız, yoksa Müslüman mı değilsiniz?” diye sormuş. Umarım sözlerin muhataplarından bir ses çıkar.


FIRILDAKLAR

 

“İnsanlar sadece konuştukları şeylerden değil, sustukları şeylerden de sorumludurlar. Haklıdan yana değil, güçlüden yana olanlar, korkak ve kaypak olurlar. Güç merkezi değiştikçe dönerler sonunda fırıldak olurlar. (Uğur Mumcu)

 

GÜNÜN SÖZÜ: “... Düşünüş biçimi zayıf, çürük, hasta olan bir toplumun bütün çalışması boşadır.” ATATÜRK

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap