İlaca yüzde 26,4 zam geldi. Gözün aydın Türkiyem! Elde yok avuçta yok, mutfakta yangın sürerken tuz biber misali ilaca zam yapıldı. Yüce Rabbim kimseyi hasta etmesin, hasta olana da acil şifalar versin. İlaç zammını sendika, dernek ve firma temsilcileri bir araya gelerek belirledi. Zam oranında kimin kasasına ne kadar girdi, bilen yok. Milletin cebinden ne kadar çıkacağı biliniyor. Yüzde 26.4’ü zamcılar nasıl paylaştılar bilen yok. Euro ile çarpma işlemi yapıldı, ortaya ilaç zammı çıktı. Bundan önce kur yüzde 70 ile çarpılıyormuş, şimdi yüzde 60 ile çarpılmış. Yüzde 10 kar ettik öyle mi? Bu, milletin aklı ile dalga geçmek değil de nedir? Türk Lirası üzerinden anlaşmalar imzalanması için yapılan çağrılara ne oldu? İlaca bu zam yapılırken, işçiye, memura ve emekliye ne kadar zam yapıldığını hatırlıyorsunuz değil mi?

İlaç sektörüne bu zammı reva gören anlayışın vatandaşın alın terini vermede ketum olmasının tarifi yoktur. Sebze ve meyvedeki pahalılığın önüne geçmek, aracıları yok etmek adına belediyelerin pazarcılığa soyunmasını sağlayan uygulama ilaç sektöründe de hayata geçirilemez mi? Yaşadığımız ekonomik çöküş karşısında aman sağlığımıza hep birlikte dikkat edelim! Vallahi billahi bu zamla birlikte çıra gibi yanarız. Eldekini avuçtakini ayakta kalmak için, çoluk çocuğun karnını doyurmak, sıcak bir kase çorba için harcayan millet bu zammın altından nasıl kalkacak? Allah hepimizin yardımcısı olsun. Şubatta zam gelecek diye ilaç yazmayanlar, eczanelere ilaç vermeyenler bu zam karşısında rahatlamışlardır umarım.

Bu yola başvuranların kaçı tespit edildi, kaç lira ceza kesildi, ne kadar yaptırım uygulandı sorarsanız, bakanın deyimi ile epey olmuş. Zam furyasını yaşatanları, buna sebep olanları, milletin cebindekine göz dikenleri, iş adamlarının sermayelerinin erimesine neden olanları, vatandaşı iki kilo domatese, patlıcana, bibere muhtaç bırakanları vicdanlarıyla baş başa bırakıyor, Allah’a havale ediyoruz.