Trabzon’un Akçaabat ilçesinden başlayan yeni bir deniz dolgusundan haberdar olmuşsunuzdur. Seçim geldi, vaatler verilecek, milletin gözü boyanacak ya, beri gel deniz seni bir doldurayım, yeni güzergahlar açayım deniliyor. Kimseden de çıt çıkmıyor. Buradan Ordulu hemşehrilerimi bir kez daha kutluyorum. Direndiler, sahillerini teslim etmediler, yaşam alanlarını dolgu için heba etmediler. Halkın karşısında durulmayacağını gören anlayış çark edip yeni bir güzergah belirleyip yol yaptı. Trabzon'da ise tersi oluyor. Deniz sahil yolu için bir kez dolduruldu, sonrasında bunun ne gibi zararlara neden olduğunu hep birlikte gördük. Şimdi aynı dalga başladı, bu kez Akçaabat’ın güzelim sahilini doldurup yol yapacaklar.

Sizin başka işiniz yok mu Allah aşkına? Hani Güney Çevre Yolu, hani Yeşil Yol ne oldu? Bu yolların reklamları ile günlerce kamuoyunu meşgul ettiniz. Bu yolları bitirdiniz de sıra Akçaabat sahilini doldurmaya mı geldi? Her seçim dönemi böyle yanlışlar yapılıyor, güzelim sahillerimiz oy uğruna heba ediliyor. Gelin sahillerimizin, denizimizin yakasından düşün. Denize girilecek bir yer kalmadı. Adeta denizle kara arasına set çekiliyor, Allah’ın bir kulu da çıkıp demiyor ki, ne yapıyorsunuz kardeşim? 'Tüple geçilecek, viyadükle bağlanacak, köprüler yapılacak, tünel olacak...' gibi süslü laflar söyleyip kazmayı güzelim sahillerimize vuracaksınız. Trabzon’un denizle arasına duvar örme üzerine sizlerden marifetlisi yok!

Nasıl olsa dağın taşın malzemesi bol, sök getir ve doldur, üstünü kapa, bu arada kazanan kazansın, sahiller heba olsun, deniz ile millet uzaktan uzağa bakışıp dursun. Hep söylerler, doğa verdiğini mutlaka bir gün geri alır. Deniz de çaldıklarınızı bir gün geri alacak. Gelin bari Akçaabat’ın sahilini katletmeyin, bu sevdadan vazgeçin. Deniz katliamına, sahil yağmasına artık son verin de biz de sizi alkışlayalım.