Kafayı kadınlarla bozanların absürt lafları artık kabak tadı vermeye başladı. Arkadaş ağzı olan kadınlar adına ahkam kesip laf tacirliği yapıyor. Yeniden Refah Partisi (YRP), Konya Milletvekili ve MYK üyesi Ali Yüksel, "Tek eşlilik ve kadın özgürlüğü erkeklerin bir oyunudur" dedi, aldı sazı eline başladı ahkam kesmeye.

“Allah rahmet eylesin, ilk eşim vefat etti. Daha sonra iki eş ile kaldım. Ama benim niyetim dörde kadar gitmekti” diyen Yüksel, "Evlenmek sadece cinsel zevk için değildir. Aynı zamanda çocukların anası babası belli meşru bir şekilde çoğalmasını sağlamak içindir. Adam da kadın da evlenmedi. Birincisi cinsel ihtiyacını nasıl giderecek? İkincisi; piyasayı piçler ile mi dolduralım?" ifadelerini kullandı. Öncelikle bu kişinin vekilliği zaman geçirilmeden düşürülüp hakkında soruşturma açılması kaçınılmaz olmuştur.

Yetmedi, “Batı bizi cephede yenemeyince aile yapımızı bozmak için çabaladı. Biz, ekonomik zaruretler içerisinde kıvranırken her istediklerini yapar hale getirdiler. Onun için buna isyan ediyoruz. Ve buna dur diyeceğiz. Bütün gücümüzle dur diyeceğiz. Zannediyorlar ki köpeksiz köy buldular değneksiz geziyorlar” demiş. Vallahi de billahi de köpeksiz köyü bu anlayış bulmuş ağzına geleni söylüyor. Bırakın Allah aşkına milletin uçkuru sizi niye ilgilendiriyor, onlar da senin gibi hesabını verecek.

‘Peygamberimiz ‘Evleniniz, çoğalınız’ diyor ifadelerini kullanan Yüksel’e sormak gerek 1’den fazla kadın mı alın diyor. Lafları çarpıtıp kendi keyfine göre yorumlamak nasılsa kolay. Bu tip konuşmalara ‘at at kalede kimse yok nasılsa’ derler.

Son sözüm artık çekin ellerinizi kadınlar üzerinden. Dillerinizi de kumanda edin kadınların dünyasına laf üretmeyin. Kadınlar sizin köleniz mi be!

SİZ NE DERSİNİZ?

Vatandaş ilginç tespitler yapıyor. Hele hele ekonomi alanında. Muzaffer Çarpan, “Türkiye’deki servetin yüzde 40'ı, yüzde 1'in elinde, Nüfusun yüzde 5'i, milli servetin yüzde 95'ni elinde tutuyor. Geriye ne kaldı, nüfusun yüzde 95’ine milli servetin yüzde 5'i. Hani, "Bunlarda kafa basmaz, ben ekonomistim" diyen zatın kastettiği bu olsa gerek.

Ben ekonomist değilim ancak bu rakamlara bakılırsa, Türkiye’deki ekonomik sorunun, servet paylaşımındaki dengesizlik olduğunu görmek pek mümkündür” değerlendirmesi yapmış. Siz ne dersiniz?

VALİ YILDIRIM’IN SÖZLERİ

Trabzon Valisi Aziz Yıldırım görevine başladı. Vali Yıldırım’ın dile getirdiği, “Böylesine önemli bir kente hizmet ederken, üzerimizdeki sorumluluğun farkında olarak yöntemimiz; bütün mesai arkadaşlarımla birlikte insan merkezli, hukuk eksenli, insan haklarına saygılı, şeffaf ve hesap verebilen, toplumun bütün kesimlerini kucaklayan, güler yüzlü ve şefkatli bir yönetim anlayışı olacaktır. Bu doğrultuda; her zaman vatandaşlarımızın arasında, özellikle devletimize desteğine ve şefkatine daha çok ihtiyaç duyan kimsesiz-yetim çocuklarımıza, engellilerimize, değerli büyüklerimize hizmet etmek, bizlerin başlıca görevimiz olacaktır. Gelecek nesillere daha güzel ve yaşanabilir bir Trabzon bırakmak; eğitim, sağlık, turizm, gençlik ve spor, sosyal hizmetler, çevrenin korunması ve diğer tüm alanlarda ilimizi daha ileri taşımak öncelikli hedefimiz olacaktır” sözleri hukukun, adaletin, şeffaflığın, insan haklarının yok edilmeye çalışıldığı bu dönemde çok önemli. Dilerim Yıldırım’ın bu sözleri aşağıdan yukarı herkese insanların bunlara özlem duyduğunu hatırlatır. Bu vesile ile Yıldırım’a görevinde başarılar diliyorum.

UNUTMA UNUTTURMA

Gümüşhaneli muhtarın kızının evi Erzincan depreminde yıkılınca, muhtar devletin deprem mağdurlarına vereceği evi almak için Erzincan'a kızının yanına gider. Kızını alır, valilik binasına çıkarlar, öğlen arası olduğu için ellerinde evraklar beklemeye başlarlar.

Bu arada kot pantolonlu, yakası açık gömlekli biri gelir.

"Amca buyur" der.

Muhtar derdini anlatır....

Kot pantolonlu adam evrakları alır bir odaya gider, bir kaşe basar, diğer odaya gider, başka bir evrak alır, doldurur, deftere kaydeder.

En son kapısında "Valilik" yazan odaya girip çekmeceden bir mühür alarak kâğıtlara mührü basar ve muhtardan da imzalamasını ister.

Muhtar, biraz da çekinerek,

- Yeğenim, çok sağ ol ama vali bey sana kızmasın!

- Yok amca, kızmaz.

- Sağ ol yavrum. Adın nedir senin?

- Recep benim adım amca.

- Yoksa sen vali Recep Yazıcıoğlu musun?

- He ya.

Trabzonlu Recep Yazıcıoğlu, devletin değil, milletin hizmetkârıydı. Unutma ve unutturma!

ÖYLE BİR DÜNYA YOK ARKADAŞ

Arkadaş bıktık usandık akın akın ülkemize gelen göçmenlerden. Adamlar ülkemizin her yerini işgal eder duruma geldiler. Yeter artık! Bu gidişat ülkemizi farklı ve tehlikeli sulara doğru sürüklüyor. Millet olarak çok ama çok uyanık olmak durumundayız. 21 yıl manevi dünyamız sömürülerek geçti. Ekonomik açıdan ülkemiz zayıflatıldı. Kaçaklar dinamit gibi sınırlarımızın içine yerleştirildi. Buna dur denmezse gelecekte bizi iyi günler beklemiyor. Bu arada yerel seçimler yaklaşıyor, çabuk çabuk biraz daha göçmen getirinde oda garanti olsun. Bakın bu duruma merhum sanatçımız Cüneyt Arkın, “Türkler vergi ödesin, Türkler yokluk çeksin, Türkler askere gitsin, Türkler ŞEHİT olsun… Ama Suriyeliler, hiçbir bedel ödemeden vatandaş olsun! Öyle bir dünya yok arkadaş!” sözleri ile tepki göstermişti. Katılmamak mümkün mü?

GÜNÜN SÖZÜ: Toprak ne kadar zengin oIursa olsun, ekilmedikçe mahsul vermez. KafaIar da öyIe; ekilmeyen kafaIar da fikir üretmez. (SENECA)