Üst üste yapılan zamlar, dövizde ve faizdeki artış,
enflasyondaki yükseliş çalışanı, emeklisini, asgari ücretlisini, iş insanını
öyle bir çıkmaza sürükledi ki herkes iktidara sitem etmeye başladı. Bugünleri
dünden görenleri yok sayan anlayışın ülkemizi bugün getirdiği hale mutlaka
herkesin bir diyeceği vardır. Öncelikle seçim gününde sandık başına gidip bugün
ki tablonun oluşmasına neden olan iktidara oy atanlar ellerini kalplerinin
üzerine koyup vicdanlarının sesini duysunlar bakalım mutlular mı?
Bir de yaşanan bu tablonun müsebbibi olarak muhalefeti gören
aklı kıtlar var ya onları Allah’a havale ediyorum. Yok efendin muhalefet gelse
imiş onlarda aynısını yapacakmış gibi söylemlerde bulananlara sesleniyorum,
aldığınız ücretleri hazineye bağışlayın da göreyim boyunuzun ölçüsünü.
Bakın Emniyet Genel Müdürlüğü resmi verilerinde
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın korumalarının bağlı bulunduğu Cumhurbaşkanlığı Koruma
Başkanlığının Nisan ayında günlük masrafı 10 milyon 614 bin lira olmuş. Yanlış
okumayın, aylık, yıllık değil günlük. Bu arada 4 aylık tutar ise 832 milyon 285
bin lira oldu. Temmuz ayını da katarsak kim bilir kaçı bulmuştur Allah bilir.
Şimdi hep birlikte düşünelim, bu israfa hangi bütçe
dayanırdı, dayanmadığı için ek bütçe yapıldı, ardından zam furyası başladı.
Bir başka israfın adresi ise Cumhurbaşkanlığı Sarayı.
Ek bütçe 1 trilyon 119 milyar 514 milyon 513 bin lira. Esas
bütçenin yüzde 25’i kadar. Sarayın günlük masrafı ise 18 milyon lira. Şimdi iyi
hesap yapın. Bu nasıl israf, bu nasıl matematik. Buna hangi bütçe dayanır bir
düşünün. Gerçi dayanmıyor ya.
Seçimi kazanmak için har vurup harman savrulan bütçe suyunu
çekti, ek bütçe çıktı ve zam sağanağı ile vatandaşın cebindekine göz dikildi.
Hadi hayırlısı olsun!
***
ASRIN FELAKETİNİN SORUMLUSU KİM?
Milletin yaşadığı ekonomik buhran ayyuka çıktı. Vatandaş
isyan edecek duruma geldi. Elinde avucunda bir şey kalmayan milletle bir de
dalga geçer gibi açıklamalar yapılıyor.
Hatırlayın, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz yaşanan
bu ekonomik çöküşün faturasını millete kesen iktidarın sorumlusu olarak asrın
dayanışması olması gerektiğini ifade etmiş. Kiminle dayanışacak onu
açıklamamış. Bu vergilere ve zamlara karşı millet dayanışma içinde olacakmış.
Ya sizler ne yapacaksınız? Milletin ümüğünü sıktınız, dayanacak hali kalmadı.
Yılmaz, “Asrın felaketini yaşıyorsak, asrın dayanışmasını da
hep birlikte sergilemek durumundayız” diyor demesine de bu asrın felaketinin
sorumlusunun kendilerinin olduğunu unutuverdi. Allah aşkına koymayın bu milleti
enayi yerine.
Ülkemizin kaynaklarını hiç acımadan tüketeceksiniz, bir avuç
mutlu azınlık yaratacaksınız, kendi kemerlerinizi sıkmayıp vatandaşın
gırtlağını sıkacak zamları yağdıracak sonrada çıkıp dayanışma isteyeceksiniz.
Türkiye’nin 200’ün üzerinde gelir getiren fabrikalarını,
kurumlarını gözünüzü kırpmadan satacaksınız, özelleştireceksiniz, sonrada
milletten dayanışma isteyeceksiniz. Kim inanır size? Dalga geçmeyin milletin
aklıyla lütfen!
***
GÖBEK ADIN NE?
Ülkemizi öyle bir duruma getirdiler ki, ekonomiyi yerle bir
ettiler. Milyonlarca gencimizin istikbalini körelttiler. Üniversite bitiren
evlatlarımız iş umuduyla çaldıkları devletin kapısında, iktidar tarafından
kendi üyesi ya da yandaşı olmadığı için geri dönmek zorunda kaldı. Bizden
olmayanın iş bulma şansı yok anlayışını hayata geçirmek için her türlü adım
atılırken, sosyal medyada bir genç kızımızın, “Bana sözlü sınavında Mehdi
Eker’in göbek adını sordular” sözlerini duyunca yüzüm kızardı valla. Umarım bu
soruyu soranların, sorduranlarında yüzü kızarır. O ki sözlüde göbek adı sorulur
oldu, bende buradan sesleniyorum, kimin göbek adı varsa açıklasın öğrenelim.
Utanın be utanın! Hani sözlü sınav kalkmıştı!
***
SEÇİMDEN ÖNCE GAZ, PETROL, SEÇİMDEN SONRA ZAM FIŞKIRDI
Hatırlıyor musunuz seçimler öncesi iktidar partisi ‘Gabar’da
ve Karadeniz’de petrol bulduk’ diye reklam yaptı. Neredeyse bulunan rezervlerin
ülkeye yeteceği açıklanacaktı, Allah’tan seçim günü geldi çattı.
Zamların ardından medyada öyle ilginç tespitler yapılır oldu
ki altına imza atmamak mümkün değil. Doğalgaz, akaryakıt vergileri öyle zıpladı
ki, adeta aya gittiler. Seçimden önce gaz, petrol bulmuştu, seçimden sonra zam
fışkırdı.
58 milyar metreküp gaz rezervi bulduğumuz Filyos Gaz İşletme
Tesisi’nde tören yapmış, günde 40 milyon metreküp gaz çıkaracağımız
söylenmişti. Hepsi boş çıktı. Bu boş çıkan icraat sonrası gelen zamlar
vatandaşa, “Aldatıldık” şarkısı söyletmeye başladı. Vatandaşı sosyal medyada
trajikomik paylaşımların ardı arkası kesilmedi. Doğalgaza yapılan zam sonrası
Rengin’in, ‘Aldatıldık’ şarkısının sözleri şöyle; birlikte okuyalım da belki
bir daha aldatılmayız.
"Bize neler neler öğrettiler sevdalar üstüne
Aldatıldık, aldatıldık sevda böyle değil
Ne masallar ninniler söylediler dünya üstüne
Aldatıldık, aldatıldık dünya böyle değil
Ufalana ufalana kaç kuşak, eridik bu yollarda
Kimimiz yerle yeksan, kimimiz zor ayakta
Kolu kanadı kırık kuşlar gibiyiz ayrı diyarlarda
Bize saadet nasip şimdi, uçuk rüyalarda"
***
EY KAHRAMAN TÜRK KADINI
FIVB Milletler Ligi final maçında Çin'i 3-1 yenen A Milli
Kadın Voleybol Takımı, turnuvada şampiyon olarak altın madalya kazandı. Bu
kazanım, çirkin emellerini kadınlar üzerinden dile getiren boynukalın, zayıf,
ince, fetbaz, bazı cemaat ve tarikat mensuplarına, eli kelam tutan kör
zihniyete ve din tacirlerine kapak oldu. Sporcularımız kazandıkları her sayı
için vurdukları smaçlar bu köhnemiş zihniyetin tepesine indi.
Şampiyonluk sonrası altın kızlarımızın şu sözleri bu vesile
ile kadınları karanlığı sürüklemek isteyenlere cevap olsun: İlkin Aydın:
"Şampiyonluğu ilk olarak kime armağan etmek istiyorsunuz?" sorusuna
"Nasıl bir soru bu? Biz Türk kadınını çok iyi temsil ettiğimizi zaten
söylüyoruz. Bu da bizim onlara armağanımız olsun" cevabını verdi, sanırım
anlamışsınızdır.
Eda Erdem: Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti,
Cumhuriyetimizin 100. yılında bu şampiyonluk; zorluklar karşısında dimdik
duran, güçlü ve azimli Türk kadınlarına armağan olsun.
Ebrar Karakurt: Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye
değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. Evet Türk kadını baş tacı
edilecek kadar değerlidir.
Sporcu kadınların başarılarını görmek yerine akıllarını
onların şortları, sporcu kıyafetleri ve giysileri ile bozanları, kadının
karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin anlayışında olanları,
onları ikinci sınıf görenleri Yüce Rabbim bu vesile ile ıslah etsin diyorum.
Onlara bir hatırlatmada yapmak isterim kadınlar olması siz olmazdınız.
Kadınların üzerinden, çocuklarımızın yakasından çekin o
kirli ellerinizi. Bıktırdınız artık. Bütün Türk kadınlarına saygılar.
***
Günün sözü: "Gericiliği nerede görsem tepelerim,
tepelerim, tepelerim." Mustafa Kemal Atatürk - 15 Kasım 1935