Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un göreve gelmesinin ardından sektörde yeni bir canlılık yaşanmaya başladı. Bakan Ersoy’un turizm alanında koyduğu hedefler büyük olunca herkese daha çok görev düşmekte. Ersoy’un Türkiye’nin uluslararası tanıtım stratejisinde bir dünya markası olma iddiasını sürdürdüğü şeklindeki sözleri yaşanan gelişmelerin habercisi niteliğinde. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, Türkiye turizm pazarında sekizinci sırada.

Bu sıralamada ülkemizin üst basamaklara tırmanması ve ilk altı içerisinde yer almayı hedef koyması sektörün daha fazla getiri sağlayacağının en önemli işareti oldu. Ersoy’un geride kalan günlerde Sümela Manastırı ile ilgili yaptığı açıklama sektörde sevinç yaratmışken Trabzon gezisi önem kazanmıştır. Ersoy’un Trabzon gezisinde kendisinden beklentilerin büyük olduğunu söyleyebilirim. Bu beklentilerinden iki tanesini dile getirmek isterim. Kamuoyunda 'restorasyonu süren Ayasofya’yı Batılı turistlerin daha fazla ziyaret etmesi fırsatı sağlanmalı' yönünde bir düşüncenin olduğunu hatırlatmak isterim.

Ayasofya’daki restorasyonda tarihin üzerinin kapatıldığı yönünde iddialar da umarım bu ziyarette son bulur. Kızlar Manastırı'nın gönderilen ödeneğe rağmen hala kapalı olması düşündürücü. Yolu dahil eksiklerinin tamamlanması bekleniyor. Kültür ve turizm adına sektörün turizm teşviki adı altında destek beklediği de konuşulmakta.