Sevgili okurlar, ülkemiz birçok köprü, tünel yaptı, iyi oldu da sonrası iyi değil. Gündemde olan Avrasya Tüneli ile ilgili bir ayrıntıyı gözden kaçırmayalım. Avrasya’dan geçişe zam yapıldı, 5 saat sonra geri çekildi. 'Seçime gidiyoruz, şimdi zam olur mu, oy kaybı yaşarız' anlayışı ile bir anda zamdan çark edildi.

Köprüleri ve tünelleri yapan işletmecilere 'şu kadar araç geçecek, şu tarihte şu kadar zam yapılacak' şeklinde hükümet hazine garantisi veriyor. Geçmezse üstünü ben tamamlayacağım, demek oluyor bu. Köprüden geçen de geçmeyen de bu parayı ödüyor. Belirlenen sayıda araç geçmezse, hazine farkı karşılıyor. Ödenen para, Trabzon’da ya da Van’da oturup hiç bu köprüleri ve tünelleri kullanmayanların cebinden çıkıyor. Bundan bahseden yok.

Gelelim Avrasya Tüneli'ne zammına. Burada da aynı uygulama geçerli. Tünelin işletmeciliğini 22 yıl daha yapacak olan firmaya yıllık 25.6 milyon araç geçişi garantisi verildi. Geçilmezse hazine farkı ödeyecek, seçim ertelemesi yapılan zam farkını da hazine ödeyecek. Kısaca vatandaş geçmediği köprünün ve tünelin parasını cepten ödüyor, devlet garantili projelerde büyük zarara uğruyor, sonrasında da 'ülkeye büyük yatırımlar yapıldı' deniliyor. Ne diyelim, böyle gelmiş böyle gider.

MUHTAR OLMAK

Yerel seçimlere adım adım yaklaşılıyor. Millet olarak 'Belediye başkanları, meclis üyeleri kimler olacak' sorusuna cevap ararken gündeme yavaş yavaş muhtarlar çekişmesi gelmeye başladı. Mahalleleri yönetmek için sayısız muhtar adayı kapı kapı dolaşıp oy istemeye başladı.

Elbette hak aday olmak. Aday olanlar için hangi kriterler ele alınmış, yasal olarak hangi şartlar konulmuş onları irdeleyen ya da yaptırım uygulanması gereken konular olduğunu kimse seslendirmiyor.

Dün telefon açan bir okurum bir ricada bulundu: “Muhtar adayı olmak için gerekli şartlara uymak gerekmez mi, tefeci olmamak, milletin canını yakmış olmamak, iş dünyasında hile hurda işlere bulaşmamış olmak, aday olurken milletle ne kadar bağ kurmuş, iyi günde, kötü günde mahalle halkı ile ne kadar ilgilenmiş, hükümlü olmamak, hırsızlık, kaçakçılık, dolandırıcılık, sahtecilik ve sahte kağıtları bilerek kullanmak, inancı kötüye kullanmak gibi yüz kızartıcı suçlardan biriyle veya ağır hapis cezasıyla hükümlü veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmamak gerekir. Sizin aracılığınızla halkımızın bunlara dikkat etmesi gerektiğini hatırlatmak isterim. Mutlaka aday olanlarla ilgili değerlendirme yaparken bu ayrıntıları unutmasınlar."

Okurumun dileğini yerine getiriyor, paylaşmamı istediği düşüncelerini sizlerle paylaşıyorum. Takdir sizlerin.