Adalet ve Kalkınma Partisi devlet yönetimine geldiği yıllardan günümüze dek, çok eleştiri aldı. Kimileri duygusal kimileri mantıksal kimileri de ideolojik olarak değerlendirmeler yaptı. Bizler de demokrasi uğruna AKP’nin yanlış yapacağını bildiğimiz halde icraatlarını görmek istedik. Ancak gördük ki, hiç tutulacak bir tarafları olmadı. Devlet sürekli itibar kaybetti. Siyasiler halkımıza zulüm getirdi.

Senelerce sorgulanan demokrasi kavramının içinde yayık ayranı gibi çalkalanarak, demokratik bir seçim sistemimiz yokken 14- 28 Mayıs seçimlerini yaşadık. Ülkemizin büyük çoğunluğu, Kemal Kılıçdaroğlu gibi çalışkan, birleştirici, kucaklayıcı siyasetçiyi ülke yönetiminin başında görmek istemedi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun elbette hataları çok. Cumhuriyet Halk Partisinin ilkelerini özümsemeyen kişileri partiye alıp baş tacı yaptı. Bize göre en büyük yanlışı, bir milletvekili bile seçtiremeyecek partileri sırtında taşıyıp meclise sokmasıydı. Tabii demokrasi uğruna.!

On dört ve yirmi sekiz mayıs seçimleri, insanlığımızı, hayallerimizi, umutlarımızı, geleceğimizi ve özgürlüğümüzün baharıydı. Ama olmadı. Seçimleri kişiler değil örgütler kazanır. Seçimlerin kaybedilmesinin tek suçlusu Sayın Kılıçdaroğlu’na bağlamak haksızlıktır. Parti yöneticilerinin ve örgütünün suçu ve eksiği sayılmayacak kadar var.

Şimdi ne yapılmalı..!

Bir kere şunu çok iyi algılayalım. Seçim bitti yaşam devam ediyor ama geçim, günden güne zorlaşıyor. Seçimin faturası halka kesiliyor. Ne yazık ki, yoksulluğu yönetme siyaseti de zorlaşıyor. Ülkemizin sürüklendiği karanlığı görmeyenler ne yazık ki Cumhuriyet Halk Partisinin içine yuvalanmış gibi..

CHP, parti içi demokrasiyi sağlamak için ivedilikle tüm örgütle yüzleşerek bir yol haritası çizerek yerel seçimlere hazırlanmalıdır. CHP’nin altı okundan başka arayışlara gerek yok. Altıok, yakalarda değil kafalarda yerleşmelidir. Bu nedenle yeniden Cumhuriyet Halk Partisi diyerek, mahalle temsilcilerinden başlayarak Genel Başkanına kadar tümü yenilenmelidir. Zira tüm yöneticilere güven sorunu tartışılır olmuştur.

Tüm olumsuz gelişmeler karşısında halkımız, sağduyulu düşünerek devlete ve halkımıza gerçekten hizmet verebilecek duyarlı kişileri yönetimlere getirmeleri yine bizlerin elinde olsa gerek.

Biraz şüpheli ama acaba maymun gözünü açtı mı?