Bu düşünce sadece tıpta geçerli değildir.

Türk siyasetini de yakından ilgilendirir.

Evet,

Cumhuriyet Halk Partisinin tabanında başlayan değişim rüzgârları meyvesini verecek mi göreceğiz.

Delege ağı “değişim” dedi ve Özgür Özel Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı oldu.

Şimdi önümüzdeki günlerde partinin tüzüğünde değişikliğe gidilecek.

Siyasette “keşke” demek çok önemlidir. Sayın Kılıçdaroğlu’nun  seçimi kaybettiği gün istifasını bekliyorduk ama etmedi ve parti çok yıprandı. Bize göre CHP’nin 38. Kurultayında Kılıçdaroğlu’nun ikinci turda çekilmesi olumlu davranış olurdu. Delegenin değişim mesajını anlasa da, ona tutunarak siyaset yapanların etkisinde kaldı.

CHP, Cumhuriyeti kuran bir partinin onurunu ve gururunu yaşarken, uzun yıllardır bir türlü iktidar olamamanın burukluğunu taşıyordu. Elbette hatalar birbirini kovaladı ve artık gereği yapılmalıydı.

Geç de olsa değişimin mimarı şüphesiz İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’dur. Aslında partideki değişim, Genel Başkanın radikal olarak tüm üyelerinin oyları ile seçilmesidir.

Şimdi Özer Özel dönemi başlıyor. CHP, Genel Merkez yönetimi içinde Sayın Özel de vardı. Bu yönetimin hepsinin gitmesi gerekirken başka aday çıkmayınca muhalefet Özgür Özel’in etrafında birleşmiş oldu.

Önümüzdeki süreçte Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu işbirliği dayanışması ve oluşturdukları politikalar Cumhuriyet Halk Partisi için önemli olacaktır. Bu politikaların emekten yana, toplumun ezilen kesimlerden yana

Halkçı,

Kamucu politikalar üretmesi beklentilerimizdir.

Zira CHP’ye ülkemizin ihtiyacı var. Önümüzde çok önemli yerel seçimler, yeni yönetimin ilk sınavı olacaktır. Bu sınavdan tüm il ve ilçeler sorumludur. Geçmişteki hataları yapmadan, doğru adaylar ve etkili çalışmalarla yerel yönetimlerde başarılı olmak tüm örgütün rüştünü ispat için önemlidir.

Ülke için, Cumhuriyet Halk Partisi varsa umut vardır.