“Kadırga” adının, kesin tarihi belli olmasa da 1400lü yıllarda Çepni oymağı Kadir Ağa’dan geldiği rivayet edilmektedir.   Kadırga Yaylası’nda her yıl kutlanan Otçu Haftası, kendi özelliğiyle bilinen en eski Kadırga yayla şenliğidir. Bu, konar-göçer Türklerde Orta Asya’dan beri devam eden bir gelenektir. Bu gelenek yaylaya yürüyerek toplu çıkışlarda aynı zamanda tören ve festival havası yaratmaktadır. Yaylaya çıkış anı ve aralarda verilen molalar sözlü kültürümüz açısından birer icra ortamı oluşturmaktadır.

Ayrıca toplu göç, birlik ve beraberliği, dayanışma ve kaynaşmayı da pekiştiren bir olgudur. Konaklama yerleri, insanların ve hayvanları dinlendikleri, eğlendikleri, yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını giderdikleri, yaylaya çıkma geleneğini zevkli hale getirdikleri ortamlardır. Bu dinlenme ortamlarında toplu göç edenler hep birlikte kemençe, davul ve zurna eşliğinde horon oynayarak eğlenirler de .

Daha sonra yaylalara ulaşan halk, bu önemli festivali Kadırga Pazarı’nda topluca eğlenerek yaparlar. Burada asıl önemli olan, tüm organizasyonu halkın kendi kendine yapmasıdır. Bu gelenek zaman zaman devlet protokolüne takılmış, özelliğini kaybetse de son yıllarda halkımızın öncülüğünde devam ettirilmektedir. İşte sizlere bir örnek; doğduğum, birlikte büyüdüğüm tüm köylülerimle, Kızılağaçlılarla, seneler sonra ikincisi olan Otçu Şenliği’nde birlikte olmanın heyecanını ve gururunu yaşıyorum. Köyümün bu festivalde emeği olan öncelikle genç muhtarlarımdan Ali Fuat KALYONCU, Zekeriya HACIBEKİROĞLU ve Veysel ULUDÜZ ile tüm Kızılağaç gençliğine sonsuz teşekkür ederim.

Ancak, bu coşkulu güzel günümüzde beraber büyüdüğümüz, ağlayıp güldüğümüz köylülerime ve tüm vatandaşlarıma bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Tabii görevim icabı..!

Artık bu işin şakası yok.

Vatan gerçekten elden gidiyor.

Emperyalizm emeline ulaştı.

Peki, bizler ne yaptık?

Koca bir hiç..

Sosyal medyalarda olsun yazılı basında olsun uygunsuz mizahlar, hakaretler ve alaylı ifadelerle gördük ki sorunlarımız çözülmediği gibi misli olarak arttı.

Türk olarak övündüğümüz bir milletin torunları olarak, ülkemizde esir olarak yaşamak istemiyorsak tüm halkımız şartsız birlikte hareket etmeliyiz.

Bir kurtarıcı aramayalım. Aradığımız kurtarıcı kendimiz olalım.

Dünyaya meydan okuyarak kurduğumuz bu vatanı bana nemelazım diyerek elden çıkarmayalım.

Yaparız,

Başarırız ve kazanırız..!

SİZCE…!