Ankara’dan İstanbul’a ulaşan muhteşem adalet yürüyüşü ve Çanakkale’de yapılan adalet kurultayından sonra, Karadeniz’de adalet için fındık yürüyüşü gerçekleşti. Yöre halkı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın verdiği sözü samimi bulmayarak, fındık üreticilerinin Karadeniz’ de haykırışlarına tanık olduk. Aslında bu haykırış ilk defa olmadı. Sonuç alındı mı bilmiyorum. Karadeniz’deki fındıkta adalet arama yürüyüşü, ülke genelinde adalet aramayı üslenen Cumhuriyet Halk Partisi sahip çıkınca, bazı senaryoları da düşünmedik değil.

Aslında bu yürüyüş çok doğru yapıldı. Ancak, sonuçlarından kim yarar görecek düşüncesi bizde hakim. Nedeni şu; bu yürüyüşten üreticinin faydası olur gibi. Bugün fındığın kilosu kaç para, sekiz TL veya dokuz TL. Yarın fındığın kilosu dokuz buçuk veya on lira olur. Üretici göbek atar gider fındığını satar. Ama borçları hala bitmez! Pekiiiiiiii, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yararı ne olur dersiniz? Bize göre hiç olmaz. Özellikle söylüyorum. Dilerim yanılırım. Zira Karadenizli yarın oyunu yine iktidar partisine kullanır. Bizler, fındık konusunu köklü çözüm arar, muhalefet partisi de çıkıp yöre halkına öncülük yaparken pastayı başkaları yer düşüncesindeyiz. Dedik ya, fındık üreticisinin sorunlarına çözüm bulmayanlar yine kazanır. Konuştuğumuz bazı fındık üreticileri, bizlere garip gelen söylemlerde bulundular. Fındık üreticileri, fındık ücretlerinden memnun olmadıkları gibi, fındık hırsızlarının da ücretlerden hoşnut değiller diyorlar. Çünkü fındık hırsızlığı yok.

Hepimizin hatırlayacağı gibi, geçmiş yıllarda kalabalık aileler geçimini fındıktan sağlarken, şimdi gündeliklere yetişmeyen ücretlerle karşı karşıyalar. Elbette bu nedenlerle köyler de boşalıyor. Zira yetiştirecek başka ürün yok gibi. İşte bu nedenle Karadenizli fındıkçılar, haklı olarak yürüyorlar. Üreticinin malını gasp ediliyor. Her yıl ücretleri bir iki kişi veya Ferrore denen İtalyan açıklıyor. Devlet sadece vaatte bulunuyor. Oysa fındıkta gösterilen politika ülke ve üretici yararına olsaydı, önemli bir silahımız bize dönmezdi. Dünyada en kaliteli çikolatanın bizim ürünlerimizle yapıldığını biliyoruz. Özellikle fındık yağını zeytinyağı ile aynı kalitede olduğunu uzmanların söylemlerini de biliyoruz. Eeeeeeeeee... O zaman üreticiyi korumak ve desteklemek devlete düşüyor!