SON DAKİKA
SON DAKİKA


Atatürk'ü anlamak ve tamamlamak!
11.11.2018

10 Kasın 1938 ve 10 Kasım 2018! Büyük Önder Atatürk, aramızdan ayrıları tam 80 yıl oldu. Geride bıraktığı bu yıllarda, ulusu için kurduğu Cumhuriyet değişik dönemler ve zamanlar yaşadı. O, bütün ömrünü Türk milletinin hizmetine adayan, dünyada eşi benzeri olmayan bir devlet adamıydı. Kurmuş olduğu Cumhuriyette, insan haklarına saygıyı temel alan Atatürk, teokratik egemenliğe dayalı devlet kurma özlemiyle yanıp tutuşanların önlerindeki en büyük engelin Kemalist ilkelerin olduğunu biliyordu. Atatürk, sözleriyle değil söylediklerini yaşama geçiren tarihe yön veren bir devlet adamı olarak Cumhuriyeti sağlam temellere oturtmuştu. Dünyada kimi kişilerin düşünceleri yok olmaya yüz tutarken Ulu Önder’in fikirleri bugün dünya devletleri tarafından inceleniyorsa O’nun bıraktığı Cumhuriyet ve kazanımlarının neler olduğunu iyi anlayabilmek gerekir. Oysa bugün, toplumda kendilerini sevdirebilmek uğruna bir kısım insanlar, Ulu Önder’in ölümlü varlığını kendilerine kalkan yaparak fikirlerini ve devrimlerini yozlaştırmaktadırlar.

Göstermelik çalışmalarla ‘Ben Atatürkçüyüm’ demekten ileri gidemeyen bu kişiler, herkesten daha fazla Atatürkçü oldu. Şimdi 10 Kasım. Herkesin yakasında Atatürk resimleri, ellerinde mendil riyakarlık içinde güle oynaya Atatürk’e gidiyorlar. Yazıklar olsun! Bizler Cumhuriyetin kazanımlarını anlamak için ne yaptık? Bağımsızlık benim karakterimdir diyen büyük kurtarıcıyı inkar edercesine ülkeyi emperyalist güçlerin kucağına ittiler. Bugün Atatürk’ün hangi düşüncesine sahip çıkıldı? Düşünceleri bir bir öldürüldü. Bıraktığı somut değerleri de elden çıkardılar. Ama hala televizyonlardan büyük insanın yolundayız diyen sözüm ona aydınlar halkı uyandırdıklarını söylüyorlar. Kendilerini kandırıyorlar. Başaramayacaklar!

Çünkü O’nun fikirlerini tanımaya ve anlamaya çalışarak günün şartlarında fikirlerini tamamlayan Kemalist erlerin var olduğunu hala görebiliyoruz. O zaman 10 Kasımlarda, bizler yastan ziyade, Cumhuriyetin ilkelerinin geliştirilmesinde neler yaptığımızı, gelişen dünyada nerelerde olduğumuzun muhasebesini yapmalıyız. Böylelikle yaptığımız yanlışlıkları görme olanağı yakalayacağız. Öyleyse, Atatürk’ü ve bıraktıklarını sahiplenmek gençlerin ve genç fikirlilerin görevidir demenin yetmeyeceği bilinmeli. Kurduğu Cumhuriyeti yaşatmak için O’nun fikirlerini tamamlayarak çalışmalarımıza hız vermeliyiz. Ama bizim çalışmalarımız, dinimize küfreden Avrupalının sermayesi emrine girdi. Oysa bu ülkede Atatürkçü sermaye holding ve iş adamları olsaydı Önder’in kendi elleriyle kurduğu ve milletine miras bıraktığı kuruluşları yabancılara bırakmazdı.

İşte bunları yaptığımız zaman bize bırakılan emanetlerin neler olduğunu daha iyi anlayarak, gelecek için halkımıza neler bırakabileceğimize de ışık tutacaktır. Biz, Ulu Önder’i dört duvar arasına hapsetmekten raflara kaldırmaktan ve putlaştırmaktan kurtararak gerçek anlamda fikirlerini anlamaya çalışmalıyız. Dilerim bugün, riyakar davrananların özeleştiri ve utanma günü olur. Bu zavallılar olduğu sürece Nadir Nadi’nin dediği gibi; ‘Ben asla Atatürkçü değilim’.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap