Hiç oynanmadan galip gelinir mi? Rakip senden kötü olursa, hakemin kulağı çekilmiş olursa gelinir. Nasıl oluyor, hangi kafayla çıkıyorlar maçlara çözmek mümkün değil. Stres boğuyor futbolcuları. Aylarca kaybetmekten güven kalmamış. İki takım için de rahatlıkla söyleyebiliriz, kendi gibi oynayan bir kişi yoktu...

Şekil olarak doğru strateji uyguladı Trabzonspor. Önceki kayıplarda olduğu gibi çabuk hücum yer durumda yakalanmadı. Hücum futbolu, önde baskı, topa sahip olma gibi derdi olmadan sahasına gömüldü, hep üzerine çekti rakibi. Pozisyon vermedi, birkaç çabuk hücum fırsatını doğru kullandı.

Şu aralar üç puan önemli, oyuna puan vermiyorlar. İşin doğrusu oynamaya uygun futbolcu grubu yok mevcutta. Kayserispor daha fazla hücum fırsatı buldu. Onur'u tehdit eder pozisyon bulamadılar fakat iki kere penaltı verilebilecek durum oluşturdular. Hele birinde hakemin gözü önünde aynı pozisyonda üç kere topa teması vardı Uğur ve Zeki'nin.

Önceki günahları ödeştirme kararı almış gibi görmedi Serkan Çınar. Kayseri takımı da bitmiş. Takımın hocasını dışarı davet etti taraftar. Oynadım Kayseri'de, futbolu bilirler. Anlamadığım, hiçbir katkısı görünmeyen bir teknik adamı nasıl alıyor, tutuyorlar? Tesisi basar, ortalığı yıkarlar.

Taraftarın gördüğünü başkanı, yönetimi nasıl görmez? Sonuç olarak biraz nefes aldı Trabzonspor. Rakibin zayıflığından, maça göre strateji koyduğundan. Bireysel olarak iyi oynayanı yoktu, takım olarak disiplinli kaldılar...

Belli ki düşecek benim eski takım. O Deniz Türünç alınmaya değer özellikler taşıyor. Şu kalan 'izleyip en kötüyü bulma ekibi'ne söyleseler!