Sanırsınız ki; Trabzonspor Süper Lig'in tepesindeki takımla karşılaşıyordu.

Belki de öyle sandılar!

Ligi ters yüz ettiğinizde sonuncu Adanaspor lider gözüküyor.

O zaman Trabzonspor'u 94 dakikalık mücadelede rakip kalede sadece Yusuf Yazıcı'nın ileri görüşlü vuruşuyla kazandığı gol dışında tek müspet hareket üretememiş olmasını normal karşılamak gerekiyor.

Dahası, hücumda topu daha çok rakiplerine pas yapmayı da kabullenmek lazım! Siz buna bir de 30 dereceye varan sıcaklığı ekleyin. Eee, bordo-mavili topçular sahada yürümesin de ne yapsınlar? Aslında bu maçın böyle olacağını en iyi futbol seyircileri; ille de Adana’daki Trabzonlular tahmin etmişlerdi sanırım. Çünkü toplam seyirci sayısı 2 bini bile bulmamış ise demek ki bırakın küme düşen Adanaspor'unkileri, Trabzonspor'un gurbetçileri bile tribünlere gelmediler.

Golü atan Yusuf'un bile duran topları böylesine verimsiz kullandığı bir maçı hatırlayanlar var mıdır? Bilemem... Siz son 25 dakika için yapılan değişiklikle Castillo-Bero ikilisinin sahada yer almasına bakmayın. Çünkü, geçen hafta Kayserispor karşısında N'doye dururken Rodallega'yı kenara aldığı için eleştirilen Ersun Yanal, bu kez bunu yapamadı.Yapması da mümkün değildi. Çünkü, N'doye sahada var mı yok mu belli değildi.

Bu durumda zoraki de olsa Rodallega sahada kaldı. Bir de Yusuf Erdoğan'ın 5 dakikalığına kurtarıcılık hesabına sahaya sürülmesi var ki, başlı başına bir garabet. Yeri gelmişken ikinci yarının yükselen yıldızlarından Castillo'nun kenarda tutula tutula ne  hale geldiğini, ya da getirildiğini gördünüz mü?

Ezcümle...Trabzonspor'da son haftalarda gevşetilen vidalar nedeniyle bozulan takım dişlisi o kadar kötü işliyor ki sormayın. Ve de anlaşılan o ki, ligin geride kalan 3 maçında Trabzonspor'un gidişatı vidaları gevşemiş haliyle devam edecektir.

Belki de bu "Bakın kadro yetersiz" dedirterek, kadroya yine çok sayıda futbolcu transfer edilmesine zemin hazırlamak için bir gevşetmedir! Ya da algı yaratmak içindir. Ne dersiniz? Olabilir mi?