Beşiktaş karşısındaki Trabzonspor adına:

Onur: Kalesinde dengesizdi.

Pereira: Kötü başladığı sezondaki gidişine az da olsa “dur” dedi.

Durica: Sakinliği avantaj ama üzerine ilave etmeme ısrarı sürüyor!

Okay: Sert savunma yapısı nedeniyle, Onur’dan sonra ceza sahasına çok yakın oynatılması “penaltı” ihtimalini hiç eksik etmiyor.

Hubocan: Böyle bir maçta Pereira gibi sezona kötü başlayan Mas’ın yerine tercih edilmesi pek akıl işi değildi.

Kucka: O kadar paraya rağmen yarattığı varlık “devede kulak” misali. Sıradan bir futbolcudan farkının ne olduğunu izah etmek için, geçmişine takılıp kalınacak ise, “geçmiş geçmiş, bugün ise gerçektir”i hatırlatırım.

Onazi: Geçen sezonun ikinci yarısının en verimli adamlarından biri. Hangi kafa ve amaçla Beşiktaş maçına kadar yedek soyundurulmuş anlamak mümkün değil.

Olcay: Varlığı ile yokluğu arasındaki fark sonuca etki eden bir veya iki hareketi ile belli oluyor.

Sosa: Tecrübe ve yetenek savaşının Ersun Yanal eliyle kazananı. Tecrübeli Sosa, yetenekli Yusuf’a tercih ediliyor. Hem de 4 maçtır duran topları kötü kullanarak, Yusuf’un sağladığı katkının onda biri kadar bile yapamadan.

Abdulkadir: Yaptığı katkılar yapacaklarının göstergesi. İyi oynuyor diye her zaman acele etmeye ve beklentiyi hemen yükseltmeye gerek yok. Değiştirilmesi kadro yapısı nedeniyle ve doğru idi.

Burak: Ustalık döneminde yeteneklerini tartışmak haddimize değil. Ama her zaman beklentileri boşa çıkarmayacak diye bir şey de yok. Böyle zamanlarda, kenar yönetimi cesaret edemez ise de, “Beni, Rodallega ile ya değiştir, ya da yanıma ver” diye işaret edebilmek de ustalığın gereğidir.

Yusuf: Yedek bırakılabilir. 11’de başlar, değiştirilebilir. Ama asla ve asla vazgeçilemez kabul edilmelidir. Hele hele gollerin büyük kısmının duran toplardan sağlandığı futbol gerçeği söz konusu ise... Demek istiyorum ki, “Yusuf’un ayaklarından alınıp Sosa’ya verilen serbest atışlar, gerçek sahibine hemen iade edilsin.”

Rodallega: Küstürülmemeli. Oyuna ve sonuca yapacağı katkının neler olabileceğini Beşiktaş maçında gösterdi. Her an, her şeyi yapabilecek birisi olduğu asla kenara konmamalı.

Castillo: Yok; “Kadro yapısı”, yok “Oyun anlayışı” falan-filan diyerek Castillo’ya kapıları kapatmak, futbolun bir heyecan ve temaşa oyunu olduğunu da unutmak demektir. Sahaya sürerseniz, tepe tepe kullanırsın, yorulursa çıkarırsın. Ya da kulübeden içeriye atarken daha çok zaman verirsin.