Bu kadar da değil! Olamaz...

Trabzonspor futbol adına hiçbir şey ortaya koymadan maç tüketemez. Şöyle oynamak için antrenman yapmaya gerek yok ki...

Formaların içi boş, cesetler koşturuyor, futbolcudan başka her şeye benziyorlar. Hesaba yatan milyon Euro’ları saymaktan uyuyamamışlar...

Daha futboldan kuruş kazanmayan memleket çocuğu kaleci Uğurcan vardı sadece. Bir Cardozo etmeyen ismini dahi bilmediğimiz köy takımı bizden iyiydi.

Üzüldüm, utandım, sıkıldım, “Otuz katı para ödediğiniz futbolcular bunlar mı?” diye tuhaf tuhaf bakıyorlardı. O kadar kötüydüler ki; böylesine acemi, isteksiz, tek kelimeyle rezil olduk.

Ah be Şota hocam alamadın yanına futbolu bilen birini. Sağa, sola yalancı paslarla futbol oynanmayacağını, kalenin uzağında bin pas yapsan da fayda etmeyeceğini, alan daraltma, sıkıştırma, kontrolsüz pas atmaya mecbur etme, oyunun iyi gitmediğini, gerekli müdahalenin ne olduğunu...

O an ihtiyaç olan daha birçok detayı söyleyecek birini alamadın yanına... Kaç kere böyle bir fırsat geçer ele?

Hem kendini bitirdin, hem zerre kalmış Bordo-Mavi umutları tükettin. “Kılavuzu karga olanın...” diye bir söz vardır bizde, sen bilmezsin. Hurma takım kuracak, taktik verecek, mutlu olacağız he...

Daha önce görev yaptığı takımların hepsini küme düşürmüş bir akıldan ne olur?