Kasımpaşa Trabzon maçına başlamadan önce, yönetime, sonra Ersun hocaya sorarım: Geçen zamanın farkında değil misiniz?Sahada görünen ilk 11'de bu takıma ne N’Doye’den ne de futbolun tilki versiyonu Onazi’den fayda vardır. Ersun hoca, hala anlamadın mı tüm yönetim senin önünde el pençe dururken “Şu zaman benim için acil zamandır. Bakınız maçlar geçiyor.

Bana bir santrafor, orta sahaya da reis Olcay’ın yanına yönlü bir partner lazımdır” diye neden demiyorsun? Yoksa N’Doye ve Onazi ile hâlâ dayı çocukları mısın? Bu takıma neden her maçta iki kişi eksik oynatıyorsun? İşte ilk45 dakikada net bir pozisyonumuz dışında Kasımpaşa’nın aynı oranda atakları yok mu? Ya o golü hakem verseydi ne olacaktı? 1-0 geriye düşmenin handikabını o sahalarda oynamış olsaydın inan ki anlardın.

Senin N’Doye’n defans bloğunu yerinden oynatmaktan aciz olunca rakip defansın ilk düşüncesi ‘bundan bir şey olmaz, bari ileri çıkıp oyuna katkı sunalım’ olmuyor mu? İkinci yarıda kırılgan yapıdan kurtulmaya çalışan Trabzonspor kenar yönetiminin hamleleriyle neyi kurgular? Hep beraber baktığımızda ilk yarıya nazaran ikinci yarı oyunun ritmi biraz daha hızlı başlamış olsa da iki takım da birbirineüstünlük sağlamış pozisyonda görünmedi. Sadece Kasımpaşa kanatları biraz daha iyi kullanarak skoru bir an önce eşitleme düşüncesindeydi.

Trabzonspor bu dakikalarda Kasımpaşa kalesi önünde görünse de forvetsiz oynayan Bordo-Mavililerin orta alandaki hazırlık paslarının haliyle rakip kale önünde bir anlamı olmadı. Kim aldırmışsa, kim okey vermişse yazıklar olsun! Şu 1 milyon 700 bin Euro’yu N’Doye’ye nasıl vermişler insanın aklı almıyor. Suriyeli mültecilere 50’şer TL dağıtılsaydı bence daha makbule geçerdi.

Bin bir güçlükle orta alanda rakipten top kazan, gel Kasımpaşa kalesi önüne, sönen bir balon misali dön geri. 60. dakikadan sonra oyunu tamamen Trabzonspor sahasına yıkan Kasımpaşa bunu iyi oynadığından değil, Trabzonspor’un geri yaslanmasından dolayı yaptı. Çünkü biz iyi oynamıyorduk. Tam bu arada Olcay ile yüzde yüz olmasa da oyun içinde olan Castillo’nun dışarı alınmasına kim evet der bilinmez.

Ama Ersun hoca bilir! Üstelik Onazi sahadayken. Oyun oynamadık. Ama üç puanı aldık. Adı futbol, her şey var. Sahada iki takım var. Bir de maçı yönetin hakemi... Aceleci olmayın beyler, bize zaman lazım. Daha da iyi olacağız. Henüz takımın iskeletini kuramadık. Her takımın korkulu rüyası olmasak da korkmayan takım olacağız. Kimse de bizi korkutamayacak.

Çünkü biz Trabzonsporluyuz. Öyle değil mi Sayın Başkan Muharrem Usta? Öyle değil mi Sayın Ersun Yanal? Öyle değil mi Sayın Asbaşkanım Ahmet Çubukçu? Siz öyle derseniz ben de öyle diyeceğim?