SON DAKİKA



Haber > Spor > İKİ PUAN NEDEN UÇTU?

İKİ PUAN NEDEN UÇTU?

04 Eylül 2015 Cuma - 09:43








İKİ PUAN NEDEN UÇTU?

Trabzonspor-Akhisar Belediyespor arasındaki maçı baştan aşağı dikkatlice takip ettim, atılan gollerle yenilenleri bir güzel analiz ettim, sahada Trabzonspor takımının oynadığı oyunun kapasitesini dikkatlice inceledim. Sonuç olarak, sonucun dışında oyun dahil her şey hakkında güzel şeyler söylemenin asla abartı olmayacağı kanaatine vardım. Özellikle ilk 45 dakikada; savunma, forvet ve orta saha performansına ofansif anlayış itibari ile takıma yüz üzerinden 85 puan verdim. İlk yarının baskılı, yoğun, kaliteli ve efektif futbolu da 41. dakika golünü getirmişti. Bu dilimde özellikle kanatları hem iyi hem de verimli kullandık. Yusuf’un geçen maçlarda salvovari nereye gittiği belli olmayan ortaları yerine, bu maçta % 85 isabetle topu etkili alanlara gönderdiği ve pozisyonlara yakın oynadığı, Erkan’ın taşıdığı toplarda yine % 80 verime ulaştığı, orta sahanın ise hem ofansif hem de defansif anlamda efektif çalıştığını söylersek, abartı yapmış olmayız. Hoş, çocukları her zaman kötü yönde eleştirecek halimiz yok. Savunmada bir iki rakip kaçaklarına da engel olabilse idik, o ikinci golü asla yemezdik. Şimdi gelelim “Eldeki üç puandan neden mahrum olduk?” meselesinin ana temasına. Maç sonrası yazımdan kısa bir alıntı yapmak isterim. “Futbolda hislere yer yok” diyerek N’Doye’ye attırılan penaltının sebebinde bazı hissi tasarrufların olduğuna dikkat çekmek istedim. Önce şu soruya cevap aramak gerekir. Bu takımda en iyi penaltı çekecek ayak N’Doye mi idi? El-cevap; Hayır. Peki madem öyle, maç 1-1 iken ve de son yıllarda diş geçiremediğimiz bu takımı al aşağı edecek fırsatı Şota neden heba etti? Ha, işte mesele burada yatıyor. N’Doye’ye bir gol attırıp onun golsüzlük moralini düzeltmek(!) için. Öyle değil mi? Yani ‘N’Doye’yi kazanalım’ derken, onu ve iki puanı kaybettik. Bu takımda Erkan, Yusuf ve Constant gibi ayakları daha düzgün üç adam var iken, N’Doye tercihi tam bir intihardı. Kaldı ki, kendisine geri gelen topta dahi aceleci davranıp boş kaleye de topu bırakamadı. Demek ki N’Doye’nin psikolojik kontrolü ve ani pozisyonlarda sükunete ve kontrole ihtiyacı var. Oysa ki bu denli pozisyonlarda, takım berabere ve maç kritik olduğu anlarda hislerle değil bilgi ile hareket edilmeli yani bu penaltının saydığımız üç adamdan birine attırılması gerekirdi. Trabzonspor maçı 2-1 öne geçirdiği anda da gelen ikinci gol muhtemelen kalemizde olmazdı. (En azından öyle düşünüyoruz) Ha, N’Doye’nin takıma katkısına ise asla sözümüz yok, olumlu. Gelelim Constant’ın yaptığı penaltıya. Bu pozisyonda bu oyuncunun topa müdahale etme zorunluluğu vardı. Zaten yapılan müdahalede de basit bir hakem aldatması gözüküyor. Bu penaltı yüzünden Constant’ın eleştirilmesine de karşı çıkıyorum. Gelelim ikinci derbi maçımıza; Galip gelse idik, Galatasaray karşısında bu hafta oynadığı oyuna yapılan basit tasarruf yanlışını eklemez isek “Maçın favorisidir” diyebiliriz. Zira takımda mücadele hırsı, kazanma azmi ve yardımlaşma arzusu takım oyununun temel esası olarak sahada gözükmeye başladığına göre, geleceğe umutla bakmamak için bir sebep göremiyorum. İbre, takımın daha da iyi olacağı tarafa doğru göstermektedir. Tabii, daha büyük hatalara uğramazsak.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap