Çekleri 2-0 yendik, umutlandık. Fakat Çarşamba gecesi 5 milyon nüfuslu İrlanda, İtalya’yı yenince, Türkiye olarak kupaya veda ettik. Fransa’daki şampiyonaya iki kişi damga vurdu. Biri Fatih Terim, diğeri Emre Mor. Biri başarısızlığı ile damga vurdu, diğeri başarısıyla. Biri 67 yaşında, diğeri 17 yaşında. Türkiye’de futbolun ekonomisi kötüye gidiyor. Fatih Terim, futboldan anlayan tek adam gibi 650 bin TL maaşla ilah kabul edilmiş.

Hâlbuki Ersun Yanal gibi bilgili ve tenkitleri kabul eden bir adam olmalı. Türkler olarak futbolla yatıp, futbolla kalkıyoruz ama başarı sıfır. Terim’in şapkadan tavşan çıkarmasını beklemiyoruz. Ama bu kadar yüksek maaş alan bir kişi eleştirileri de kabul edebilmeli. Terim, Milli takım kadrosunu da yanlış seçti, sistemi de yanlış kurdu. Bu zaten Milli takımdır, Milli duyguyla ücret almadan yapılacak bir iştir. Astronomik rakamlar alan teknik direktör, Paris’teki hezimeti de kabullenecek. 5 milyonluk İrlanda 80 milyonluk Türkiye’den daha başarılı ise durup düşünmek lazım.

TRT 93 kişilik kafile ile Fransa’ya gidiyor, diğer ülke kanalları 25 kişilik gruplarla. Bu kadar büyük harcamalar devlete zarar. Futbola da aynı şekilde bu kadar büyük yatırımlar yapılırken, başarısızlık neden? Sebeplerini araştırmak lazım, proje üretmeliyiz. Türkiye’nin düşüşü, Trabzon’un düşüşüyle de alakalı. Farkındaysanız A Milli Takım’da Trabzonlu ne bir hoca var, ne bir futbolcu...

Trabzon’da Emre Mor gibi çocuklar yetişmeli, Avrupa disipliniyle.Mustafa Reşit Akçay kardeşimiz gibi spor adamları örnek alınmalı. “Beni var eden Trabzonspor’dur” diyen Akçay, loca alacağını beyan etti. Herkes örnek almalı. Kulübe bu zor zamanda destek olmalı. Akçay, Yavuz Selim’de ücretsiz hocalık yapacağını da söyledi. Hem ülke futbolunda hem Trabzonspor’da gerçek Trabzonlulara ihtiyaç var.