İlk yarıdan başlayalım anlatmaya. Zira maçın zevki buradan başladı. Trabzonspor’u sanırım geçen maçlardan aldığı sonuçlara bakarak, bir miktar hafife aldı ev sahibi takım Galatasaray. Fakaaat maça daha iyi ve ölçülü başlayan Bordo-Mavili takım oldu. Sahaya daha iyi yayıldı. Sahayı rakibinden daha ekonomik kullanarak, daha da yerinde ve isabetli paslarla Sarı-Kırmızılı rakibini sıkıştırmaya başladı. Galatasaray her nedense bir türlü oyuna ağırlığını koyamadı. Trabzonspor da, rakibinin bu zaafından yararlanmaya başladı. ‘Nasıl?’ derseniz, sahada rakibinin oyundaki etkisizliğinden yararlanarak, üzerine gidip sıkıştırmaya başladı.

Nitekim atılan gol, Galatasaray defansının bir anlık ağır kalması ve oyunda yumuşak davranması, ona pahalıya mal oldu. Trabzonspor’un N’doye ile kazandıgı golde Bero’nun goldeki katkısını asla unutmamak gerekir. Zira katkısı N’doye’ye verdiği son pastan önce Okay’la girdiği ilk ver-kaç, sonra da kendisinin şut atma imkanı olmasına rağmen tekrar hiç düşünmeden Ndoye’ye aktarması; futbol adına, atılan golden ziyade takire şayan bir fedakarlık olarak not edilmesi gerekir. İlk yarıyı bitirmeden oyunun elden gittiğini fark eden Galatasaray, 30. dakikadan sonra Trabzonspor’u baskı altına almaya başladı. Devre bu şekilde Trabzonspor’un 1-0’lık galibiyeti ile bitince, maçın kaderi ikinci yarıya kaldı. “İkinci yarıya kaldı” dedik ya. Galatasaray ilk yarının sonlarına doğru gösterdiği baskıya ikinci yarıyla da devam etti. Sanırım Trabzonspor attığı erken golü korumaya çalışmanın sancısını çekiyordu.

Zaman geçiyor, geçen zaman da Sarı-Kırmızılıların aleyhine çalışıyordu. Dakikalar ilerledikçe de Trabzonspor rakibini kendi sahasında yapacağı presle karşılamaya başladı. Elbette sorgulamadan edemezsiniz... Nereye kadar? Fakat ev sahibi takım Galatasaray’ın tüm baskılarına karşılık, Trabzonspor tüm hatları ile akıllı savunma yaparak, yakaladığı erken golü saklamanın derslerini verdi. Gerek ilk yarının başlarında oynadığı iyi futbolun, gerekse ikinci yarıda ortaya koyduğu savunma mantığı ile Bordo-Mavili takım gerçekten üç puanı hak ederek sahadan ayrılırken, geçen haftadan ortaya koyduğu toparlanma trendini böylece pekiştirmiş oldu...