Gözlerime inanamıyorum! Harbi futbol oynanıyor Türkiye’de. Kimsenin, kimseye eyvallahı yok. Nasıl desek bilmemki; bedelini Bordo-Mavi ödedi, keyfini Ülke çıkarıyor. Rıza Kartal Yuvası’nı yendi, Aykut Kanarya’nın kanadını kırdı. Bursa Sivas’ta galip geldi, kendini şampiyon eden Beşiktaş’a sahayı dar etti. Hey gidi eski günler, ihtiyacı olan, ihtiyacını karşılardı. Senelerce, son haftalar şaha kalkardı diptekiler. Üstteki yarış, kıyak, teşvik, şike, düdük çarkında kim daha becerikli tavana vururdu. Taşlar, çuvallar, başak veren ekinler, zamanından önce sürülen tarlalar...

Ne diyelim bizim kupa bir başka müzede rehin kalmış olsa da, bu da bir gelişmedir... Şenol Güneş yine bir numara koltuğuna oturmuştur. ‘Acaba yine ayağı tökezler mi?’ korkuları arasında tavan yaptı hoca. Minimum kaliteden, maksimum verim alıyor. Hakkını teslim etmek durumundayız. Vallahi helal olsun...

Aykut Kocaman iki. Eksikleri yok ederek, olanları geliştirip zirve yaptırdı takımına. Abdullah Avcı’yı üç numaraya, yeni yetme hoca İbrahim Üzülmez’i dört, önceki sene işine son verdiğimiz Reşit Akçay’ı beş yazalım, işinde ustalık gösterenlerin hakkını teslim edelim...

Bizim hoca, eski futbolcu tepkileri vermeye devam ediyor. Kendinden başka herkese kusur yazıyor. Gelmeden önce izlemedin mi takımı? Senden öncekilerin yapamadıklarını, yapmak için gelmiş olman gerekiyor. “Sen sana düşenleri yap, sesimiz çıkarsa adam değiliz” yazmışız köşeye. Ne yazık ki tam tersi yol alıyor hocamız. Tekrarına gerek yok, anlayan anladı çoktan.

Trabzonspor aşkıyla yanan bir abimiz “Ersun Yanal gibi topa ayağını sürmemiş bir hocanın takımın başına geçmesi Trabzon’un ayıbıdır” diyor. Üzerine söyledim, Süleyman Hurma gibi topa ayağını sürmemiş birinin Trabzonspor’un tek aklı olması da futbolun yüz karasıdır... Şenol Güneş’i ayrı tutarak, bizim evlatlarımız bu kadar akıl fukarası olduktan sonra daha çok Yanal’lar, Hurma’lar sokarlar memlekete...

Yeni hoca pazarlıklarından haberim var. Geçen her gün, kulüp için zarar yazıyor. “Çile Ustam Çile” türküsünü fazlasıyla dinledik, yeni bir havaya geçmemiz lazım. Kasetlerden izlemekle anlaşılmıyor. Sonra adam gelip “Takımı tanımıyordum” diyecek. Yeniden yapılanmanın  50. versiyonunu başlamadan bitirmeyin...

Şu Muhammet Beşir şeyini çözemedim!  Parça parça toplam yarım saat oynadı bebe, üç gol attı. Her tarafa sordum, sadece “Şımarık” diyen oldu! Yani! 19 yaşında Trabzonspor’da forma giyecek, goller atacak! Başka nasıl davranmasını bekliyordunuz? Siz orada ne işe yarıyorsunuz? O kadar adam! Sizin çocuğunuz yok mu? Şu muameleyi hak etmesi için Kulüp Başkanı’na, bir yöneticiye ya da takımın hocasına küfür etmiş olması gerekiyordu! İki bin lira maaşlı 12 scoutun, haftada 40 maç izlemesine gerek yok. Takımın ihtiyacı belli, o ihtiyacı karşılayacak futbolcu izlemeyle bulunmaz. Biliniyordur, marka olmuştur, hangisini tercih edeceğiniz önemli. Genç yetenek arıyorsanız;1461 takımını izleyin, alt yapıya göz atın, fazlasıyla var oralarda...