Teknik olarak başkan elendi. Para bulmayı beceriyor görünse de, harcamayı bilmediği için çamura battı. Saha içi felaket, takımın hocasını da sıfırladı. Bu derece dibe vuracağını tahmin etmiyordum. Takım mühendisliği eksi; güç, kuvvet, kondisyon, devamlılık eksi... Taktik, sistem, takımına uygun strateji eksi... Rakibe oyunun şekillenmesine göre yön verme eksi.... Fiks on biri bulma eksi... Kasımpaşa ve Antep'le kafa kafaya oynadı, Osmanlı'ya ezildi, Alanya ve Karabük'te ilk yarılar oyuna hükmeden, galip gelecekmiş gibi duran, ikinci yarılar sahadan silinen oldu.

Sadece Konya maçı elle tutulur, tarif edilir, “Böyle olsa olur” dedirten futbol... O eksilerden yola çıkarsak yüz kere, bin kere hocayı yollarız amma kazanacak gibi oynadığı tek devreler frene bastırıyor. Esasında şu ana kadar ortaya koyduklarıyla giyotini fazlasıyla hak etti. Kulübün başkanı ve icranın başındaki yöneticileriyle toptan infaz edilmeli.

Ancak iyi taraflarını kantara koyup, devreyi bekleme zorunluluğu var. Fakat artık hiçbir şey eskisi gibi olmamalı. Kulübün başkanı ve icra işlerini yürüten yöneticiler teknik işlerden elini çekmeli. Takımın hocası dahil mevcutlardan hiç kimse kalacak, gidecek, transfer edilecek isimlere müdahil olmamalı. Vukuatlılar çünkü... Kırk yılda temizlenemezler! Futbolu bilen, niyeti doğru olan hiç kimse tribünde oturup izleyerek Suk’u almaz. O'nazi'nin bonservisine 12 milyon kadar para verdirmez. Castillo, Bero, Shadiev, İbanez, Durica... Milyonları sokağa atmaz.

Büyük bir yanılgı var ortada. Ne olduğu, kim olduğu, futbolu, kariyeri bilinmeyen, adına “Scout” dedikleri yıkım ekibi acilen iptal edilmeli. Şu andan sonra yapılacak tek şey ‘Futbol İcra Heyeti’ oluşturmaktır. Eski futbolcu, hoca, yönetici, bildiğini kanıtlamış üç ya da beş kişilik eşit yetkide bir heyet. Teknik olarak yapılacak her şeye oy çokluğuyla karar verecekler. Tartışılmaya mahal vermeyecek şekilde her kademeyi kontrol edip denetleyecekler. Takımın hocasının her hareketini, antrenmanları, saha içi, saha dışı yaşamı, maç öncesi ve sonrası değerlendirmelerinin içinde olacaklar.

Transfer edilme ihtimali olan isimleri ayrı ayrı, birbirinden bağımsız olarak izleyip raporlayacaklar. Hiç kimse tek başına bu sorumluluğu taşıyamaz. Milyon Euro'ların döndüğü piyasada kulübün geleceği riske edilemez. Aha buraya yazdım; tarihe not düşmüş olayım, başka da kurtuluşu yok Trabzonspor'un. Önceki yönetimlere çok tarif ettim. İtibar etmediler, yetkiyi alan köy düğününde oynar gibi "Ne olacak canım biraz da ben dans edeyim" dedi. Oynadıkça borcu katladılar, uçurumun kenarına getirdiler Trabzonspor'u...