Gün geçmesin ki yeni bir aday ismi gündeme düşmesin.

Şimdi de mevcut yönetimde başkan yardımcısıyken istifa eden Sebahattin Çakıroğlu olası bir genel kurulda aday olmak için çalışmalar yapıyormuş.

Bizlerin aldığı duyuma göre teklif getirdiği ilk isim Trabzonspor’un efsane oyuncusu Ali Kemal Denizci’ymiş.

Denizci, kendisine gelen bu teklife ne negatif ne de pozitif bir cevap vermemiş.

Teklifi bekleme odasına almış.

Öyle görülüyor ki, yapılacak bir genel kurulda yine çok adaylı bir seçim olacak.

Yaşananlardan dolayı hemen aklımıza şu geliyor.

Trabzonspor neymiş yahu!

Kimse peşini bırakmak istemiyor.

Borç 400 trilyonu aşmış kimin umurunda.

Bu kadar kötü bir tablo karşısında diğer takımlar herhalde kapısına kilit vurmamak için bırakın başkan adayı bulmayı, cami avlularında para toplamak için mendil açarlar.

Trabzonspor’da ise başkan adayı bolluğu yaşanmakta.

İlginç değil mi? 

SAHİPLENMEK GÜZEL ŞEY 

Önceki gün 25 yıldır aralıksız gazetemizin okuyucusu olan, işi gereği Rize’de çalışan Şalpazarlı Mehmet Öztürk bizi aradı.

Özer Hurmacı ve Şenol Güneş ile yazdığımız yazıdan dolayı alınganlık göstermiş Öztürk.

Bizlere değerlerimize sahip çıkmamız gerektiğini söyledi.

Bizlerde Mehmet Öztürk’e, “Bizler değerlerimize sahip çıkıyoruz, değerlerimizde Trabzon ve Trabzonspor’a sahip çıksın. Hurmacı’nın yaptığı örnek bir davranıştır, beklerdik ki Hurmacı’nın göstermiş olduğu duyarlılığı diğer futbol adamlarımızda göstersin. Bunların başında da Şenol Güneş geliyor” dedik.

Düşüncelerimizden dolayı mutlu olan Öztürk’e sonunda 7 Haziran’da yapılacak genel seçimde kime oy vereceğini sorduk.

Bu sorumuza, Mehmet bey espritüel çok ilginç cevap verdi, “Kim en çok yalan konuşuyorsa ona oy vereceğim” dedi.

Evet! Sözün bittiği yerdeyiz. 

YILMAZ BABA, ŞERO VE DUMAN 

Trabzon’da Ganita mevkisinin efsane isimleridir Sobacı Yılmaz baba, Şerafettin  Aydın (Şero), Fikret Duman (Ayı).

Önceki gün ziyaretlerine gittik Ganita’ya.

Üçünü bir masada okey oynarken bulduk.

Şero ile Fikret bir olup ‘yılların kurdu’ Yılmaz babayı tezgaha getirip okey partilerini ona vurma gayretindeydiler.

Dedik ya yılların kurdudur Yılmaz baba (Sobacı) diye, kül yutar mı? Allem eder kallem eder partileri Şero ile Fikret’e vurur.

Yılmaz baba her zaman olduğu gibi masadan tertemiz kalkar.

Hemen belirtelim, oyun esnasında bir yandan da Trabzonspor muhabbeti yapıyorlardı.

Fikret, Ersun Yanal’ı ağır dille eleştirirken Yılmaz baba “Zamana ihtiyacı var” diyerek Fikret’i kontrol etmeye çalışıyordu.

Şero Şerafettin ise, daha ziyade siyaset konuşmak istiyordu.

Sohbetin sonunda çayların parasını her zaman olduğu gibi cömertliği ile bilinen Fikret Duman öder.