SON DAKİKA



Haber > Sağlık > Kanseri burada yeneriz

Kanseri burada yeneriz

18 Mart 2017 Cumartesi - 11:28




Ankara veya İstanbul’a gitmeye gerek yok…





Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği’nde Klinik Eğitim Uzmanı olarak görev yapan ve başarılı çalışmaları ile dikkat çeken Profesör Doktor Uzer Küçüktülü kanser hastalığı konusunda Karadeniz’e konuştu. Kanserin teşhisi ve tedavisi üzerine A’dan Z’ye açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Uzer Küçüktülü, hasta ve hasta yakınlarının artık İstanbul ve Ankara’da çare aramaktansa kliniklerinde aynı tedavi koşullarından faydalanabileceklerinin altını çizdi. İşte Küçüktülü’nün açıklamaları…

“Kliniğimizde yaygın olarak tiroit ve meme hastalıkları üzerine operasyonlar  yürütüyoruz. Genel tarama,  teşhis ve diğer yöntemleri kliniğimizde uyguluyabiliyoruz. Meme kanseri yaygın bir hastalık. Her 8 kadından birinin yaşamı boyunca yakalandığı bir kanser türüdür meme kanseri. Geçtiğimiz on-on beş yıllık süreçte meme kanserinin teşhisi ve tedavisinde önemli değişiklikler oldu. Teşhiste mamografi ve ultrason cihazlarının kapasitelerinin artması artık işimizi daha da kolaylaştırıyor.  Çok daha erken dönemlerde bu kanserleri yakalayabiliyoruz. Elle hissedilemez büyüklükteki kanserleri dahi yakalama şansı günümüzde mevcut.”

ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ

“Tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhisin önemi oldukça büyük. Erken yakalanmış bir meme kanseri tam anlamıyla tedavi edilebiliyor ve hasta hastalığından kurtulabiliyor. Günümüzde hasta memesinin tamamını da eski yöntemlerde olduğu gibi kaybetmesi gerekmiyor. Artık sadece memenin hastalıklı olan kısmını tedavi edebiliyoruz. Onkoplastik Cerrahi dediğimiz yöntemle de memenin şeklen yapısını daha iyi hale getirebiliyoruz. Bu yöntemlerle hastalar, hem hastalıktan arınıyor hem de şekil bozukluğuna da neden olmuyoruz. Son on beş yılda kemoterapi ve radyoterapi cihaz ve ilaçlarında da önemli gelişmeler olduğunu belirteyim.”

MORALİ DÜZGÜN OLAN DAHA BAŞARILI OLUYOR


“Kimse kanser olmak istemez. Keşke böyle bir olayla kimse karşılaşmazsa ama bu olayla karşılaştığımız zaman tedaviyi en uygun ve en hızlı şekilde yapmak gerekiyor. Hastanın morali bu tür tedavilerde çok önemli bir rol oynuyor. Morali düzgün olan, bu işle daha güçlü bir şekilde savaşan insanların sonuçları çok daha başarılı oluyor. İşin bu yönünü de unutmamak lazım. Kanser uygun yöntemlerle erken teşhis edildiği zaman tedavi şansı oldukça yüksektir ve başarılı sonuçları da almak mümkündür.”

MEME KANSERİNDE BÜYÜK ARTIŞ VAR!

“Tüm dünyada meme kanserinde bir atış var. Daha önceki yıllarda her 13 kadından birinde görülen bu kanser türü şimdi ise her 8 kadından birinde bu hastalığa rastlanıyor. Bu ciddi bir artıştır. Çok eski yıllarda bazı insanlar hastalığının tanısı dahi konmadan hayatlarını kaybediyorlardı. Ancak o şartlar çok eskide kaldı. Şimdi tanıyı kolaylıkla koyabiliyoruz. Böylece pek çok hastalık çok erken dönemlerde tanınabiliyor ve önlemi alınabiliyor.”

HİÇBİR KONUDA EKSİĞİMİZ YOK

“Önemli olan hastalığın erken yakalanabilmesi. Uygun tarama programları ile bunu da başarabiliyoruz. 40 yaşından sonra mutlaka mamografi tetkikleri her yıl yapılmalıdır. Hastanemizin imkanları hastalığın hem erkek teşhisi konusunda hem de tedavisi için ülkemizdeki diğer hastanelere ve dünya standartlarına göre son derece başarılıdır. Bölge hastanesi olarak hiçbir eksiğimiz yok. Önemli olan toplumun bu hastaneyi bilmesi ve tanıması. İnsanlar ihtiyaç duyduklarında bu hastanenin imkanlarından ve hekimlerimizin tecrübelerinden faydalanmalı. Hastanemiz kanser teşhisi ve tedavisi konusunda bu işi yürütebilecek kapasitededir.”


SES KISIKLIĞI RİSKİ AZALDI

“Tiroit için de ailesel özellikler geçerli. Ailesinde bu tür hastalıklar olanlar daha dikkatli olmalı. Bölge olarak tiroit hastalığının sık görüldüğü bir bölgede yaşıyoruz. Kliniğimizde uzmanlık tezi olarak yaptığımız bir araştırmada bu bölgedeki tiroit kanser oranlarının genel topluma göre yüksek olduğunu bulduk ve yayınladık. Boğazında şişliği olan ve şişliğin hızlı büyüdüğünü gören herkesin kontrole gelmesi şarttır. Ultrasonografi ve iğne biyopsi gibi yöntemlerle hızla teşhise gitmemiz mümkün. Hastanemizde bizim ilk kez kullanmaya başladığımız sinir monitörizasyonu yöntemleri ile tiroit ameliyatlarında var olan ses kısıklığı riskini de en aza indiriyoruz.”

HALKIN AYAĞINA GİDİP TARAMALAR YAPILIYOR

“Kanser araştırma merkezleri KETEM’lerin yürüttüğü tarama programı var. Pek çok şehirde bunları görmek mümkün. Mamografi TIR’ları ile tarama yapılıyor. 40 yaşın üzerindeki kadınlar mamografilerini çektirebiliyorlar ve hasta olup olmadıklarını kısa sürede öğrenebiliyorlar. TIR’lar değişik bölgelerde halkın ayağına giderek bu hizmeti veriyor. Biz de hastanemiz bünyesinde kurduğumuz Meme Hastalıkları Polikliniği ile  bu hastalıkla spesifik olarak ilgileniyoruz. Artık insanların Ankara, İstanbul gibi metropol şehirlere gitmelerine gerek yok. Aynı tedavileri burada da yapabiliyoruz.”

BULGULARA DİKKAT EDİN


“Hastaları kendi içlerinde yüksek risk gruplarına ayırıyoruz. Özellikle ailesi içerisinde meme kanseri var olan kadınlar dikkatli olmalı. Daha önce doğum yapmamış, emzirmemiş kadınlar da yüksek risk grubu içerisinde olduklarını bilmeliler. Bu insanların muayene ve takiplere daha özen göstermeleri gerekmektedir. Memede ele gelen herhangi bir kitle, meme başında kanlı akıntı, meme ucunda veya memenin herhangi bölgesinde çöküntü, kızarıklık gibi gelişmeler uzman bir hekim tarafından değerlendirilmelidir. Bu gelişmeler meme kanserinin işareti olabilecek önemli bulgulardır. Rutin taramalar dışında bu tür bulguları vücudunda bulunduran bayanlar mutlaka teşhis için bizim polikliniğimiz gibi uygun merkezlere başvurmaları gerekmektedir.”

ŞEHİR HASTANESİ FAYDALI OLACAKTIR

“Pek çok şehirde hastaların her türlü hastalıklarına çözüm buldukları şehir hastaneleri kuruldu ve kurulmaya devam ediyor. Trabzon’da çalışan bir hekim olarak şehrimiz için de bu tarz bir hastanenin faydalı olacağını düşünüyorum. Hastanenin de insanların kolay ulaşabileceği merkezi bir bölgede olması gerektiğini de belirtmek istiyorum.”

FAYDA BEKLERKEN ZARAR DOĞURUR

“Tıpta kullanılan ilaçların pek çoğu doğa kaynaklıdır. Bir ilacın ilaç olarak eczane raflarına ulaşması için üzerinde pek çok çalışmalar yapılıyor. Bunlar önce hayvanlar üzerinde deneysel çalışmalar, daha sonra yan etki çalışmaları gibi uygulamalardır.  Uzun yıllar süren çalışmalardan sonra bir ilaç rafa çıkabiliyor. Bu yüzden tıbbi ilaçlar ile aktarlarda satılan bitkisel karışımları ayırt etmek gerek. Aktarlarda satılanların bazılarının pozitif etkileri olabilir belki ama bunların üzerinde çalışma yapılmamış. Bizim karşılaştığımız en büyük sıkıntılardan birisi bunların dozları ve ne kadar kullanılacakları gibi detaylar çok iyi çalışılmadığı için bunları kullanıp yan etkileri nedeni ile hayatını kaybeden insanlarla dahi olması. Aktarlarda satılanların bazılarının olumlu etkileri olabilir, kesinlikle yoktur diyemem ama bilimsel çalışması olmadan gelişigüzel kullanılması fayda yerine zarara neden olabilir.”


TİROİT AMELİYATINDA TECRÜBEMİZ VAR

“Bu bölgede başkanlığını yaptığım Cerrahlar Grubu olarak tiroit ameliyatlarında oldukça tecrübeliyiz. Bu bölgede bu hastalığın oldukça fazla görünmesi nedeniyle her hafta çok sayıda tiroit ameliyatı yapan bir grubuz. Hekim tecrübesi açısından bakıldığında bizim hastanemizin hekimleri  bu konuda Türkiye’nin en tecrübeli hekim  gruplarındandır diyebilirim. Bu konuda oldukça iddialıyız. Hem hastanemizin teknik donanımı hem de  çok sayıda bu tarz ameliyatlar yapan bizlerin tecrübeleri ile başarılı sonuçlara ulaşıyoruz. Özel olarak bölgemize yönelik bir istatistik olmasa da bölgemizde bayanlarda meme kanseri, erkeklerde ise en sık tiroit kanseri görülürken, bunu akciğer, prostat, mide ve kolon kanser grupları takip ediyor.”

İĞNE İÇİN BAŞARILI DEMEK ÇOK ERKEN

“Kanserin tedavisi ile ilgili bilimsel çalışmalar devam ediyor. Tıptaki bütün bilimsel çalışmaların birkaç fazı oluyor. Önce bir çalışma hakkında pozitif sonuçlar çıkıyor ama zaman içerisinde uzun vadeli sonuçlar ortaya çıktıkça bunun gerçek verileri ancak o zaman oturuyor. Zaman zaman kullanılabilen ilacın daha sonra raflardan çekildiğini görebiliyoruz. Küba’daki kanser tedavisine yönelik iğne çalışma için çok başarılı sonuçtur demek henüz erken. Çalışmaların yapılması ve uzun dönem sonuçlarının görünmesine ihtiyaç var ama ilk gelen veriler bunun iyi sonuçlar verdiği yönünde.”

TEDAVİNİN ETKİSİ GİBİ YAN ETKİLERİ DE VAR


 “Her ilacın bir etkisi olduğu gibi yan etkisi de vardır. Medikal onkoloji uzmanları kemoterapi tedavisini tartarak düzenliyorlar. Tüm dünyada çalışmaları yapılmış ve kullanım protokolleri oluşturulmuş kemoterapi programları var. Bu programlar her hastalığın değişik aşamaları için hazırlanmış. Hekimler bu bilgiler doğrultusunda tedavi uyguluyorlar. Çok ağar tedavilerdir ama hastaların büyük çoğunluğu bu tedaviden fayda görüyorsa yan etkileri göze alarak tedaviyi hastanın alması gerekiyor. Zaten tedavinin ardından hasta yine kontrol altında tutuluyor. Sürekli kan değerleri,  hastalığın boyutu ve tedaviden fayda görüp görülmediği kontrol ediliyor. Buna göre tedavinin geleceğine dair karar veriliyor. Şu anki tıp bilgisi kemoterapi programlarının başarılı sonuçlar verdiğini göstermektedir.”

kanser_1
Prof. Dr. Uzer Küçüktülü arkadaşımız
Selahattin Özcan’a önemli açıklamalar yaptı.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
1
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap